Friday 29th March 2024,
Arhavi – Arhavizyon

LAZURİ NENA DO LAZİ KULTURA

Ho, da do cumalepe. Asimilasyoni xes ti-çkuni mebaşkvitdoren. Mu xai, na ixenen ham dulyak nena çkuni en3inaşi dudişe komoyonu. Mu p’at-na p’at nena do kultura çkuni an3inaşi xeşen mobuşletinat.

3’analepeşen doni na ixenen hamduylas heşo vanati haşo xoloti nionen. K’oçepekti va çkineri vanati uçkinu ham dulyaşi doloxe doskidunan. Haşopeten tamo tamo kultura do nena mutepeşişen mendra doskidunan. Vanati mendra dit’alenan.Ham en3ina oraşi doloxeşen k’oçepek ti-mutepeşi var igurasna, çkvapek mu van-na van haya var dadgitinen. Ar nuxu k’oçişi udoç’k’endinu, umeç’erdinu do guroni oçalişu var ubağun. Şurepek, nena do kultura mutepeşiz var ugurasna ok’ule na-miçkinan do navar imt’inen çodinaş k’ele bidaten.

Ham Lazi nena do kultura dido oşi-3’anapeşen oğune eçkindudoren. Lazepek, xvala kultura do nena mutepeşişi doloxe oskidute ham dğalepeşe moyonuşe içalişesdoren. Haşopeten, nena çkuni didi omk’itupe dido do çkvaneri t’u-nati handğalepe şakis komaludoren. Hemti hem orapes, ham ndğaluri teknoloji na vart’u ndğalepeşen.Edo haşopeten sokşa na-naonasenti var içkinen. K’oçepe çkunik ham nena mutepeşis edgina xilli var uxenan-na dido oraşa na-skidasenti var mepşven.

Handğalepeşi teknolojite kultura do nena çkuni dido daha raxati skidasen yado mepşvent’it nati haya haşo navar iven irik arte bz*iromt.

Muşeni haşo biozmonum giçkinani? Dido oraşen doni na-p3adum k’onarite K’oçepe çkunik, hakşa ar nuxu k’oçik na ç’aru Lazuri ç’arelepe (edebiyati)z*iranşi guri ç’veri ar xalite “Çku haya muç’o bik’itxaten?” vanati“Ma, nena çkuni miçkin do oxobo3’onam. Edo na ç’aritpe k’ai var mak’itxen”zop’onan. Tabiî ki nena muşi çkar navar uçkinanpe do mteli na goiç’k’endinespe şeni ham duyla k’olayi varen. Haşopes nena mutepeşi goşinu do doguru şeni çkva gzape koren. K’oçepes unt’aşi çkar navar uçkinan çkva kulturapeşi nenape na-diguranoren gzape do yontemepe ren. Muşeni nana-nena mutepeşi doguruşeni gzape do yontemepe var ivas.

İpti ham nena dido oşi 3anapeşen doni na boskedinit mşuntan. Ham nena do kultura ha3’i şkule na boskidinaten k’oçepe na boret-ti miçkit’an.

Mu oxenoni boret hemoras? Lazuri ç’arelepe bz*iratşi heya xeşen na-momixtanoren k’onarite ok’itxu do oç’aruşe biçalişaten. Ok’itxu do oç’aru şeni meşvela bgoraten. M3ika zorilaten t’as nati doguru şeni ti ebokaçatxoloti.

“Ham nena dobiguraten do mu ivasen? Skidalas doloxe mupes,muç’o mapelanoren?” var ptkvaten. Ham nena p’ap’uli do nandidi çkunepeşi nena ren. P’ap’uli do nandidi mutepeşen na digures, Hemute na skides.Edo motapes nuşkvit yado çku na memişkvez nena ren.

Hek enni didi do becit’i duyla; Nena çkuni na-uçkinpek, na-uçkinan k’onarite majurani k’oçepes doguroni renan.Haya, xvala haşoteti var iven! K’ai navar uçkinanpek do goç’k’endinaşi dudis na-renanpekti ar m3ika mutu dobigurat yado oçalişoni renan.

Dido fara ptkvi! Xoloti bzop’on; Xvala “kapçon-mçkudi do oxoronute” nena do kultura çkuni var oskedinams. Hamuşeni guri unon, oropa unon. Hamtepe var miğunan-na mutuksani var iven şurimşinepe.

Lazca Dili ve Laz Kültürü

Evet, kardeşlerim. Asimilasyonun eline kendimizi bırakmışız. Ne kötü ki; yapılan bu hareketle dilimiz yok oluşun ucuna gelmiş. Bunu durdurmak için gerekli destekleri yapalım. Dil ve kültürümüzü yok oluştan kurtaralım.

Yıllar öncesi başlayan yok oluş süreci şöyle veya böyle devam ediyor. İnsanlar da, bilerek veya bilmeyerek bu sürecin içinde kalıyorlar. Böylelikle yavaş yavaş dil ve kültürlerinden uzaklaşıyorlar. Yada uzakta bıraktırılıyorlar. Bu yok oluş süreci içinden olan insanlarımız kendini koruyamazlarsa, başkaları ne yaparsa yapsın bunu durduramazlar. Bir avuç insanın yorulmadan, bıkmadan ve yürekten çalışması yetmez. Kişiler, dil ve kültürlerini kendileri korumazlarsa, sonunda bilinen ve kaçınılmaz sona doğru gidilir.

Laz dili ve kültürü çok yüzyıllar öncesioluşmuş. Lazların kendileri, kültür ve dilleri ile iç içe yaşamaları sonucu bugünlere getirmeye başarmışlar.Böylece dilimiz çok büyük zorluklar olmasına rağmen bugünlere kadar gelebilmiş. Hem de o zamanlarda bugünkü teknolojilerden yoksun olmasına karşın. Fakat böyle sürerek nereye kadar dayanacağı da bilinmiyor. İnsanlarımız dillerine gereken ilgiyi göstermezlerse dilimizin çok zaman yaşayacağını da sanmıyorum.

Bu günkü teknoloji ile kültür ve dilimiz çok daha rahat yaşayacak diye umduysak bile bunun böyle olmadığını hep birlikte görüyoruz.

Niçin böyle düşünüyorum biliyor musunuz? Çok zaman dan beri izleyip gözlemlediğim kadar ile İnsanlarımız, şimdiye kadar bir avuç insanın yazmış olduğu Lazca eserleri (edebiyat) görünce yürek burkucu bir şekilde “ Biz bunu nasıl okuyacağız?” yada “ Ben, dilimizi biliyorum, anlıyorum. Fakat yazılanları iyi okuyamıyorum” diyorlar. Tabiî ki dillerini hiç bilmeyenler ve tamamen unutanlar için bu iş çok kolay değil. Bu durumda olan insanlara dillerini hatırlatmak ve öğretmenin çeşitli yollar vardır. İnsanlar istedikten sonra hiç bilmedikleri, duymadıkları başka kültürlerin dillerini öğrenecekleri yollar ve yöntemleri buluyorlar. Niçin ana dillerini öğrenmek için çeşitli yöntem ve yollar bulamasınlar?

Öncelikle bu dili ve kültürü yüzyıllardan beri yaşattığımızı hatırlayalım. Bundan sonra yaşatacak insanlar olduğumuzu da bilelim.

Ne yapmalıyız o zaman? Lazca yazılı eserleri görünce elimizden geldiği kadarınca okuma ve yazmaya çalışmalıyız. Okumak ve yazmak için yardım aramalıyız. Biraz zor olsa da yine öğrenmek için uğraşmalıyız.

“Bu dili öğrenceceğizde ne olacak? Yaşamın içinde nelere, nasıl yarayacak?”dememeliyiz. Bu dil dede ve ninelerimizin dilidir. Onlarında; Dede ve ninelerinden öğrendikleri, onunla yaşadıklarınıve detorunlarınıza öğretin diye bize bıraktıklarını unutmamalıyız.

Burada en büyük ve önemli iş; Dilimizi bilenlerin, bildikleri kadarı ile bilmeyenlere öğretmeleridir. Yalnız bu şekilde yetmez! İyi bilmeyenlerin ve unutmak üzere olanlarında biraz olsa da bir şeyler öğrenmeye çalışmalılar.

Çok defa söyledim! Yinede söylemek zorundayım;Yalnız “Hamsili ekmek ve horon oynamak” dil ve kültürümüzü yaşatamaz. Onun için, yürek gerek, sevgi gerek. Bunlar içimizde olmazsa hiçbir şey olmaz dostlarım..

Osman Şafak Büyüklü


Paylas

About The Author

Comments are closed.