Rize’nin Fındıklı ilçesine bağlı Sulak Köyü’nde yaşayan 73 yaşındaki Yaşar Çervatoğlu, Doğu Karadeniz bölgesinde Lazca’nın yaşatılması için mücadele eden isimlerden biri. Mücadelesini ve Nazım Hikmet’le bağını anlatan Çervatoğlu, çevirdiği şiirleri de paylaştı.
Üniversite dönemine kadar köyünden ayrılmayan Çervatoğlu, İstanbul’da gazetecilik okudu ve bir süre yazılı basında çalıştı. İstanbul kültürünü memleketinden soyutlanmadan yaşadığını aktaran Çervatoğlu, “Daha sonra tekrar Doğu Karadeniz’e döndüm. Özel bir balık firmasında çalışıp emekli oldum. Emeklilik döneminde bir yıl TRT muhabirliği yaptım. Sonra vazgeçtim” dedi.
Çervatoğlu’nun Nazım Hikmet’le sıkı bir bağı bulunuyor. Babasının silah taşıdığı için cezaevine girdiğini ve orada Nazım Hikmet’le yatak arkadaşı olduğunu anlatan Çervatoğlu, “Babam onu tanıdıktan sonra ‘İyi ki cezaevine girdim. Çok şanslı ve mutluyum’ derdi. Nazım Hikmet sözcüğü bile beni heyecanlandırıyor” dedi. Nazım’ın babası için yaptığı büyük bir iyilikten bahseden Çervatoğlu, “Nazım’ın doğal olarak hitabeti de, yazısı da kuvvetli. Babam için yazdığı bir dilekçe sayesinde cezaevinden erken çıktı. Büyük bir fedakarlık” diye anlattı.
Babasının vasiyetini yerine getirerek Nazım’ın şiirlerini Lazca’ya çevirdi. Çervatoğlu, “Nazım Hikmet’in yapısını ve kimliğini bildiğim için ben de ona yakın bir dünya görüşü vardır. Bunun için Nazım’la bağlantılı bir şey yapılması gerektiğini düşündüm” diye anlattı.
Doğa ile başbaşa bir hayatı seçen Çervatoğlu, oğlu Evrim Çervatoğlu’yla beraber bir karar verdi ve baba evini restore edip kamuoyuyla paylaştı. Sulak Köyü’nün zirvelerindeki bu evi kalabalıktan kaçmak isteyen ve huzur arayan insanlar için aslına uygun hazırladıklarını söyleyen Çervatoğlu:
“Doğayı iyi görürsen iyi yaşarsın, bakarsan sıkılırsın. Ben doğayı görüyorum. Karıncaların yaşam tarzından tutun bitkilerin hareketlerine kadar izliyorum ve zevk duyuyorum. Sürekli kafamda yozlaşan betonlaşan turizmin işine gelmeyen yapılanma hareketinden tamamen farklı doğaya uygun doğa içinde doğa ile birlikte bir turizme el attık. Mütevazi olmak gerekirse bahçıvanlık yapıyorum. Çünkü bundan zevk duyuyorum. Biz köyde protokolü kaldırdık. İşlerin hızlı ve rahat yürümesi için. Terk edilmiş baba evimi onarıp onu insanlara sunmayı uygun gördük. Oğlumun düşüncesiyle kırsal mimarı restorasyon uzmanlığı sertifikası aldık. Taş ahşap ağırlıklı evi onardık. Gelen insanlar çok memnun oluyor.”
Kaynak Habertürk https://www.haberturk.com/baba-vasiyetini-yerine-getirdi-ilk-kez-nazim-hikmet-in-siirleri-lazca-ya-cevrildi-2293564
Comments are closed.