İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV), Avrupa Birliği desteği ve Marmara Belediyeler Birliği iştirakiyle hayata geçirdiği Ortaklaşa: Kültür Diyalog ve Destek Programı kapsamında, Gola Kültür, Sanat ve Ekoloji Derneği’nin Hopa Belediyesi ve Trabzon Ortahisar Belediyesi ortaklığıyla yürüttüğü “VİRA: Doğu Karadeniz Kültür Ekosistemi Projesi’nin etkinliklerinden biri olan Hopa Deniz Yemekleri Şenliği, 13–14 Haziran tarihlerinde Hopa’da gerçekleşti.
VİRA: Doğu Karadeniz Kültür Ekosistemi Projesi’nin Hopa ayağı olarak konumlanan şenlik, yalnızca bir etkinlik takviminden ibaret değil; kültür politikaları, toplumsal hafıza ve çevresel adalet arasında kurulan bir zemin olarak öne çıktı. Kültürü Korumak, Denizi Savunmak Şenlik, 13 Haziran Cuma günü Hopa Parkı’nda yapılan açılış konuşmalarıyla başladı.
Açılışta konuşan Hopa Belediye Başkanı Utku Cihan, denizi yalnızca manzara değil, bir yaşam kültürü olarak savunmanın yerel yönetim anlayışlarının temelinde yer aldığını vurguladı: “Biz kültür-sanat alanını yalnızca etkinliklerden ibaret görmüyoruz. Kültürel üretimi, toplumsal hafızayı korumanın, kamusal alanı savunmanın ve yerelden evrensele uzanan bir dayanışma ağını kurmanın en güçlü araçlarından biri olarak değerlendiriyoruz.
Kıyılarımızı ve denizimizi kirlilikten, kültürümüzü tek tipleşmeden, sofralarımızı hafızasızlıktan korumak için yan yanayız.” Gola Kültür, Sanat ve Ekoloji Derneği’nden Sevilay Refika Kadıoğlu, şenliğin yalnızca bir etkinlik değil, aynı zamanda kadın emeği, çevresel mücadele ve yerel bilgi birikiminin görünürlük kazanması açısından bir “ortak zemin” olduğunu vurgulayarak, “Bu coğrafyanın belleği kadınların ellerinde pişen yemeklerde, balıkçılıkla kurulan kadim ilişkilerde, taşın, derenin ve denizin dilini bilen topluluklarda yaşıyor. Bu şenlik, geçmişle bugün arasında bir köprü değil; birlikte üretilen ve birlikte savunulan bir ortaklık alanı.” ifadelerini kullandı.
Ortaklaşa: Kültür, Diyalog ve Destek Programı yöneticisi Selen Akçalı ise konuşmasında: “Gola Derneği’nin Hopa Belediyesi ve Trabzon’dan Ortahisar Belediyesi ortaklığıyla yürüttüğü Vira projesi, Doğu Karadeniz’de konumlanan bu iki şehrin; deneyimleri, yerel zenginlikleri bağlamında ortaklaşmalarının ve kültürel işbirliklerinin kapısını açtı. Vira projesi vesilesiyle kurulan bu ortaklık yerel kültür politikalarını belirlemeye yönelik çalıştaylarla güçlendi. Ortaya çıkan kültür politikası belgelerinin meclisten geçmesi sağlandı. Bu gelişme, her iki şehrin, yerelde kapsayıcı kültürel işbirliği için attıkları büyük bir adım.” Gelenek ve Hafıza Sahnesi Olarak Deniz Açılışın ardından Hopa İskelesi’nde biraradadans topluluğu, “deniz–balık–insan” adlı dans performansını sahneledi. İnsanın yaşamı üzerinden doğa ve özelde deniz ile kurduğu ilişkisini imgeleyen performans şenliğin başlangıcında yer aldı.
Ardından Hopa Park’ta yapılan söyleşilerde, denize bakmak, kültürel bir eleştiri pratiği olarak ele alındı. Bağımsız araştırmacı ve yazar Özlem Şendeniz’in konuşmasıyla başlayan bölüm, Prof. Dr. Ülgen Ayten’in “Karadeniz’den Soframıza Kirleticilerin Yolculuğu” başlıklı konuşmasıyla sürdü. Konuşmalar, sahil kirliliği, mikroplastiklerin balıkçılık üzerindeki etkisi ve kıyıların metalaşma süreci üzerine somut veriler sundu.
Balıkçı Barınaklarında Çocuk olmak ve Kalkan Balığı Hopa Belediyesi Liman Sosyal Tesisi’nde devam eden şenlikte, şef Dilruba Aybaş “Kalkan Balığı ile Yemek Atölyesi ve Söyleşisi’nde yerele özgü pişirme teknikleri dışında bir bakış açısı sunarak kalkan balığının dünya mutfağındaki pişirme tekniklerinden yöntemler kullandı.
Atölye katılımcıları bu lezzetleri tatma fırsatı buldu. “Balıkçı Barınağında Çocuk Olmak” başlıklı söyleşide, Hopa’nın farklı dönemlerinden gelen katılımcılar, çocukluklarında balıkçılık deneyimlerini, denizle ilk temaslarını ve barınakların zaman içindeki değişimini anlattı. Sözlü tarih niteliği taşıyan bu bölümde, kuşaklar arası aktarım gerçekleşti. Günün sonunda, müzisyen Kemal Gümrükçü, “Ah Deniz Karadeniz” repertuvarıyla sahne aldı.
Konser Karadeniz türkülerinin yanı sıra balıkçılık ve kıyı temalı eserlerden oluştu. Balıkçılar ve Mutfak; Sessiz Bilgilerin Görünürlüğü, Atölye ve Söyleşilerle İkinci Gün Şenliğin ikinci günü, Ortahopa Mahallesi’ndeki Hopa Belediyesi Liman Sosyal Tesisi’nde gerçekleştirilen yemek atölyeleriyle başladı. Şefler Osman ve Tülay Bıyıklı, Nakife teyze (Nakife Sönmez) balık çorbası, sebzeli hamsi (kapça geçvei) gibi yerel tarifler eşliğinde kültürel aktarım sağlandı. Sebzeli hamsi, yakılan ateşler üzerindeki taş tepsilerde (Gresta) pişti. Gastronomi dünyasının yakından tanıdığı isimler Aylin Örnek ve Nazlı Pişkin Anadolu’nun saklama geleneklerinin öneminin altını çizdikleri bir söyleşi gerçekleştirdi.
Yönetmen İlkay Nişancı’nın “Eko Eko Eko – Dere ve Deniz Fragmanları” adlı belgesel gösterimi ardından, “DERE ve DENİZ” söyleşisinde Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, İrfan Çağatay ve İlkay Nişancı kıyıların ekolojik dönüşümünü sosyal, ekonomik ve çevresel boyutlarıyla ele aldı.
Akşam saatlerinde Borçka Belediyesi Kadın Korosu, Liman Sosyal Tesisleri Bahçesi’nde “Deniz Şarkıları” konseriyle sahne aldı. Ardından Nilhan Aras ve Bediz Yılmaz’ın katılımıyla “Balığın Muhafazası ve Gübre Olarak Kullanımı” ve Cem Kaynar ve Ferda Kaynar’ın “Tiyatro Anım Tiyatro Yaşamım” söyleşileri gerçekleşti. Sosyal Tesise “Gündoğarken” Adı Verildi
Gecenin ve şenliğin son etkinliği; Grup Gündoğarken üyeleri Burhan ve Gökhan Şeşen kardeşlerin, birlikte aldıkları yaşam yolunun detaylarını andıkları, anlattıkları, şarkıya döktükleri “Hal ve Gidiş” sahne performansı oldu. Katılımcılar grubun 42 yıllık bir yolculuğuna hep birlikte eşlik etti.
Konser sonrasına teşekkür konuşması için sahneye çıkan Hopa Belediye Başkanı Utku Cihan, Hopa Belediyesi Liman Sosyal Tesisleri’nin kafe bölümüne “Gündoğarken” ismini vermek istediklerini dile getirdi. Cihan: “Bu alan zamanında araç parkı yapılmak istenen bir yerdi. Ancak verdiğimiz mücadeleyle burayı halkın kullanımına, bir sosyal tesis olarak açtık. Bugün burada yaşadığımız bu gece, bu alanın gerçek değerini gösterdi. Bu mekan ilk konserlerine Hopa Deniz Yemekleri Şenliği aracılığı ile ev sahipliği yaptı. Grup Gündoğarken’i burada ağırlamak bizim için gurur kaynağı oldu. Eğer siz de uygun görürseniz, hem rahmetli amcanızın anısına hem de bu ilk konseri daima hatırlamak için, bu güzel mekâna ‘Gündoğarken Kafe’ adını vermek istiyoruz. Buradaki gün batımıyla birlikte bu isim çok anlamlı olacak.” İfadelerini kullandı.
“En Anlamlı Ödül” Grup Gündoğarken’den Burhan Şeşen, bu teklifin kendileri için çok kıymetli olduğunu ifade ederek: “Başkanım, siz bunu layık gördünüz; bu bizim için hayatımızda aldığımız en anlamlı ödüllerden biri. Aynı zamanda burada adının anılması, amcam İlhan Şeşen için de büyük bir mutluluk olurdu. Bu kafenin açılışında mutlaka burada olacağız, bunun da sözünü veriyoruz.” dedi
Comments are closed.