Artvin’de maden aranmasına karşı Artvin halkı direnmeye devam ederken, direnişe büyük bir destekte Ankara’dan geldi.
Artvin’de yüzlerce Artvinli ve Artvin dostları TBMM’nin önüne yürüyerek basın açıklaması yaptı.
Ankara’da bulunan Artvin Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Artvin Kalkınma ve Eğitim Vakfı, ARÇEP, Artvin kökenli diğer dernekler ve Arhavililer Vakfı, Halkevleri, Bakırtepe Çevre Platformu, Mülkiyeliler Birliği, TEMA, Birleşik Haziran Hareketi, CHP Artvin Gençlik Kolları, Mimarlar Odası Artvin Şubesi, EĞİTİM-SEN Artvin Şubesi ve Yeşil Artvin Derneğinin katıldığı basın açıklamasına 30 kişilik CHP Milletvekili katıldı.
TMOB adına Başkan Mehmet Soğane, Bakırtepe çevre Platformu adına Ali Balkız, AKYD Adına Dernek başkanı Sabriye Tuncay birer konuşma yaptılar.
Milletvekilleri adına konuşan Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan yaptığı açıklamada, Artvin halkının teslim olmayacağını, CHP grubu olarak sonuna kadar Artvin halkının yanında olacaklarını söyledi. Bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da bu saldırıların üstesinden geleceklerini söyleyen Bayraktutan, Artvin’i madenci şirkete dar edeceklerini belirtti.
Basın açıklamasını okuyan Artvin Kalkınma ve Eğitim Vakfı Başkanı Demir Akın’ın konuşması sık sık “Diren Artvin yanındayız”, Madenci şirket Artvin’i terk et”, Madenci şirket şaşırma, sabrımızı taşırma” gibi sloganlarla kesildi.
Demir Akın, dernekler ve vakıflar adına yaptığı basın açıklamasında: “Ülkemizin yoğun siyasi gündeminin yanı sıra son yirmi gündür Artvin halkının yaşamsal sorunu haline gelen Cerattepe maden işletmesi girişimini durdurmak için bu gün TBMM önünde sizlere ve yetkili kamu yöneticilerine sesleniyoruz. Bu gün burada, Adalet arıyoruz, Hukuk arıyoruz, İnsanlık arıyoruz.
Bizler Artvin halkı olarak, Ankara’da yaşayan Artvinliler ve çevre dostları olarak, Çoruh Vadisinin etrafında yer alan bir büyük botanik bahçesinin yok edilmesine, doğa koruma alanlarının yağmalanmasına, yüzbinlerce ağacın kesilmesine ve bundan da öte 26 bin insanın yaşadığı bir kentin tam üstüne bir nükleer bomba gibi maden işletme sahasının yerleştirilmesine karşı 25 yıldır mücadele ediyoruz.
1995 yılında o zamanlar COMİNCO adlı şirkete karşı başlattığımız bu mücadelede hem fiili olarak hem de hukuki olarak 2009 yılında önemli bir kazanım sağladık ve mahkeme kararıyla bu şirketin ve işbirlikçilerinin yağmasını engelledik. Ancak uluslararası tekeller boş durmadılar ve çeşitli kanunlarda yaptıkları değişiklikle tekrar Cerattepeye saldırdılar.
2012 de yapılan ihaleyi alan Özaltın İnşaat şirketi önce kapalı işletme olarak bakır madeni işleteceğim dedi, sonra altın işleteceği ortaya çıkınca bu kez ÇED raporu alma zorunda kaldı ve hazırlanan ÇED raporuna karşı açtığımız dava Rize İdare Mahkemesince Aralık 2014 ‘te ‘’Bu alanda maden işletmesi olamaz’’ kararıyla sonuçlandırıldı. Bu kararda maden işletmesinin yapacağı çalışmaların bölgede zaten var olan heyelan tehlikesini ve riskini arttıracağı, hem de dünyanın en seçkin endemik bitki ve hayvan türlerini barındıran Hatila Milli Parkını yok edeceğine dair bilim kurulu kararları, bilirkişi raporu ve TMMOB raporu etkili oldu. Öyle ki konuyu temyiz için Danıştaya taşıyan şirketin yürütmenin durdurulması talebi de ret edilmiştir. Bu kez devreye halkımızın yakından tanıdığı Cengiz Holding girdi, rödövans karşılığı işi Özaltın şirketinden aldı ve eski ÇED raporundaki eksiklikleri tamamladık görüntüsüyle, 2009 yılında hazırlanan bir genelgeyi öne sürerek yeniden başvuruda bulundu. Burada yaptıkları usulsüzlük, Rize İdare Mahkemesinin ret kararında ÇED raporunda bir eksiklik olduğundan hiç bahsedilmemiş olması ve bu alanda maden işletmesi olamaz hükmünün varlığıdır. Bu yeni ÇED raporu görülmemiş bir hızla Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onanmış ve bu kez yağmacı şirket siyasal ortamdaki belirsizlikten de yararlanarak alan girebilmek için bir gün içinde Ankara’ya giden ve gelen evrak ile Orman Bölge Müdürlüğünden izin almış ve alana iş makinalarını sokmaya teşebbüs etmiştir.
Artvin’in tam üstünde bir şapka gibi duracak ve tüm Artvin’i kucaklayan bir maden işletmesinin can ve mal güvenliklerini ortadan kaldıracağını bilen Artvinliler, 29 Haziran 2015 gününden itibaren Cerattepe’de nöbet tutarak konkasör şantiyesi kurmaya çalışan Cengiz Holding araçlarını ormana sokmamışlar, geri püskürtmüşlerdir. O günden bu yana da direniş ve nöbet devam etmektedir. Artvin halkı genci yaşlısı, kadını erkeği, ormana giden tüm giriş yollarını kapatmışlar ayrıca 2 Temmuz 2005 günü 5000’i aşkın bir kitleyle yürüyerek başta Valilik olmak üzere tüm kamu yöneticilerine şu mesajları iletmişlerdir:
Cerattepe geçilmez, Artvin halkı yenilmez.
Artvin’in üstü altından daha değerlidir.
Altınsız olur, Artvin siz olmaz.
Değerli Basın Emekçileri; “Her dereye bir HES, her dağın altına bir maden veya taş ocağı kurmaya çalışan, Yeşil Yol projesi ile Samsundan Artvin’e kadar tüm yaylalarımıza ve meralarımıza bıçak saplayacak kadar gözü dönenlere sesleniyoruz: Bu rant sevdanızdan vaz geçin. Bizim Artvin sevdamızın, bizim doğa sevdamızın bizim orman ve ağaç sevdamızın ateşi o kadar güçlüdür ki sizi de yakar. Bizler ne ölüme ne de sıtmaya razı olacağız artık. Artvin Halkı karar verdi ‘’kesmeye çalıştığınız her ağacın önünde bir Artvinli, bir doğasever bulacaksınız. Kazım Koyuncuların, Metin Lokumcu’ların yaktığı ateşi söndürmeyeceğiz. Hukuksuzluğu egemen kılanlara, göz göre göre bir kenti yok etmeye çalışanlara, para için, mevki ve makam için insanlıktan vaz geçenlere, Artvin halkını topraklarını terk ederek bölgeyi insansızlaştırmaya çalışanlara bu halkın tepkisi çok sert olacaktır. TBMM’ de bulunan tüm milletvekillerine bu hukuksuzluğa dur demeye ve hızla bir araştırma komisyonu kurarak bilimsel gerçekleri aramaya ve sonuçta halkın sesine kulak vermeye çağırıyoruz. Bu komisyon sürecinde: Samsundan Artvin’e kadar yaylalarımızı delik deşik edecek olan Yeşil Yol projesi, derelerimizi kurutan HES inşaatları, bölgedeki tüm maden işletmeleri ve taş ocaklarının yarattığı çevre cinayetleri de ele alınmalıdır.
Değerli Basın Emekçileri; Sizlerden tüm bu sorunların çözümü için çalışan insanlara kulak vermenizi ve halkın doğru bilgiye ulaşabilmesi için bu mücadeleyi sürdüren kişi ve kurumlara sayfalarınızda yer vermenizi, mikrofon ve kameralarınızı onlara yönlendirmenizi istiyoruz.
Son sözlerimiz çevre ve yaşam hakkımıza müdahale ederek bizi yok etmeye çalışanlara: Artvin halkı Cerattepe’de maden işletmesi istemiyor, Karadeniz’de yeşil yolu istemiyor, derelerimizi kurutan HES’leri istemiyoruz. Çünkü gideceğimiz başka bir yer yok. Son yüz otuz yıl içinde iki kez toplu göçe maruz kaldık ayrıca son 40 yıldır da dışarı göç veren bir bölgeyiz. Son ağacına kadar ormanlarımızı, son damlasına kadar derelerimizi ve yeşilimizi savunmaya devam edeceğiz. Bu mücadeleyi bu gün bu saatte yaşama geçirerek sürdüren ve Cerattepe’nin tüm girişlerinde nöbet tutarak geçilmez bir Çanakkale daha yaratan, Artvin sevdalılarına da buradan selamlarımızı iletiyoruz. Sizlere selam olsun; yolumuzu aydınlatıyor bizlere ne yapılabileceğini gösteriyorsunuz.
Zafer direnen Artvin Halkının ve Doğa sevenlerin olacaktır”.
Haber: Hayati Akbaş
Comments are closed.