Arhavi Doğa Koruma Platformu sözcülerinden Hasan Sıtkı Özkazanç dün sosyal medyada ve bazı haber sitelerinde, Arhavi Belediyesi ile ilgili şaibeli olaylarların geliştiği iddiasında bulundu.. Özkazanç tarafından gündeme taşınan iddiaların 1. bölümü aynen şöyle;
” Bildiğiniz gibi geçtiğimiz yaz aylarında Arhavi ve Hopa ilçelerini etkileyen ve yüzyılda bir görüldüğü söylenen aşırı bir yağış ve sel oldu.Bu bu yağışın sonucunda bu ilçelerde çok ciddi zararlar oluştu.Bu zararların yaralarını savma faaliyetleri halen devam ediyor.
Bu yağışlardan sonra dere yataklarında, dere yataklarının daralmasına neden olan birikintilerin kaldırılması vb. faaliyetleri de yürütülmeye başlandı.Bu işlerin derelerin doğal yapısını fazla bozmadan ama bir taraftan da benzeri aşırı yağış durumlarında derelerin taşmasını da engelleyecek bir denge içerisinde ve kamu yararını sağlayacak şekilde yürütülmesi gerektiğine kimsenin itiraz etmesi mümkün değil. Bu çerçevede Arhavi’ de denize dökülen Kapisre deresenin ağzında biriken çakılın alınarak dere ağzında dere yatağının kodunun bir miktar düşürülmesi yönünde Devlet Su İşleri Müdürlüğü tarafından Arhavi Beldiyesine bir yazı yazılıyor ve dere ağzından köprü ayaklarının zemin kodunun altına inilmeden burada biriken malzemenin alınması talep ediliyor.
Bu şekilde hazır birikmiş ve yıkanmış bir malzemenin Arhavi Belediyesi tarafından dere ağzından alınmasının çevresel etkileri ve kıyılarda ileride oluşturacağı etkiler hakkındaki tartışmaları saklı tutarak, olası taşkınlara bir önlem olması yanısıra, Arhavi Beldiyesinin bazı hizmetlerini daha ucuza yapabilmesine olanak sağlaması bakımından kamu yararı bulunduğunu söylemekte bir sakınca olmadığı söylenebilir. Bu malzemeyei buradan almadan da derenin taşmasını engelleyen başka çözümler de tartışılabilir. Buraya kadar her şey makul gözüküyor.Böylece Arhavi Belediyesi için bazı hizmetlerinde kullanılmak üzere ucuz malzeme elde edilmesinin bir olanağı doğmuş oluyor.
İşin ideali ve doğrusunun zamanında dere yatağının daha geniş tutulması, dere yatağının bu kadar daraltılmaması ve yapılan köprülerin daha yüksek ve uzun yapılarak derenin denize daha rahat ulaşacağı bir yapılanma olması olduğu söylenebilir.Fakat gelinen noktada insanların can ve mal güvenliği açısından kısa vadeli bir tedbir olarak, dere ağzındaki çakılın alınması kaçınılmaz gözükebilir.
Peki Arhavi Belediyesi yönetimi olarak, ilçenin çıkarlarını düşünen bir yaklaşım ile DSİ’nin size sağladığı bu olanak üzerine, bu malzemenin buradan alınması için nasıl bir yol izlenmesi gerekir.Bu malzemenin en ucuz ve belediyeye en az kaynak sağlayacak şekilde alınmasını ve belediye hizmetlerini sunulmasını sağlayan çözüm ne olabilir? Sık sık 25 yıllık kamu tecrübem var diye övünen Belediye Bşaknaı Çoşkun Hekimoğlu böyle bir durumda ne yaptı acaba dersiniz.? Bu konuda yapılanlara bakılınca başkanlık süresince, hakim olan dönemin ruhuna uygun iş yapma becerisini kazandığı, kapalı devre protokoller ile hukuken tartışmalı ve yandaşlarına menfaat sağlandığı kuşkusu doğuran işlemler ile günün ruhuna uygun kıvama geldiği gerekli tedrisattan geçtiği görülmektedir.
Yukarıda anlatılan durum oluştuğunda yöneticisi olduğu belediyenin ve beldesinin menfaatlarını düşünen bir başkanın yapması gereken ve ilk akla gelen makul çözüm; eğer belediyenin elindeki iş makinelerinin gücü ve sayısı bu işe yetiyorsa,belediyenin bu olanaklarını kullanarak bu malzemenin alınıp belediyenin depolarınıza taşınması değil mi? Hadi diyelim bu malzeme yıkanmadan kullanılamıyor.Bu durumda sadece yıkama hizmeti satın almak üzere yine belediyenin iş makineleri ve kamyonları ile yıkama işini en ucuzundan yapacak bir özel sektör firmasının deposuna bu malzemeyi taşımak ve yıkandıktan sonra bu depodan teslim almak değilmi? Fakat 25 yıllık kamu tecrübesi ve terbiyesi olan başkan nednse böyle yapmıyor.
Diyelim ki Arhavi Belediyesinin iş makineleri ve kamyonları çok meşgül ve bu işi yapacak zamanı yok. Bu durumda diğer kamu kurumları ile bir protokol imzalayarak ve işbirliği yaparak bu malzemeyi yine belki de belediye başkanlığına hiç maliyet oluşturmadan çıkarmanın ve uygun şekilde depolanmasının yollarını aramak ve bulmak da ikinci çözüm olarak akla gelmez mi? Zaten DSİ dere yataklarını uygun şekilde tutmaktan sorumlu bir kuruluş. Pekala malzemeyi DSİ çıkartır ve Belediyenin uygun gördüğü bir yere depolayabilir.
Diyelim ki bu yönde girişimler yaptınız ve bunda başarılı olamadınız. Çeşitli nedenler ile kamu olanakları ile bu işi yapamadınız. Bunu zorladınız ama kamu kem etti. Küm etti. Bin dereden su getirdi.Olmadı.Bu durumda ne yapılması gerekir?Siz olsanız ne yaparsınız?
İlk akla gelen alternatif bir çözüm serbest ve eşit yarışma koşulları yaratıp, ilçede veya yakın ilçelerde bu konuda iş yapan serbest girişimcilerin yarışacağı ve belediye kasasından en az para çıkarak yapılmasını sağlayacak şekilde usülüne uygun bir ihale açmak, koşulları bu işi belediyenin istediği şekilde en ucuza yapmaya uygun bir özel girşimcinin bu işi üstlenmesini sağlayacak bir mekanizmayı çalıştırmak değil mi?
Peki Arhavi Belediye Başkanı, 25 yıllık kamu tecrübesi olan Çoşkun Hekimoğlu bu durumda ne yaptı dersiniz?
Ne yaptığını, ne yapmaya çalıştığını, yaptığı işin ortaya çıkması ve müdahele edilmesi ile yukarıdaki usüllerden hangisine mecburen geri döndüğünü ikinci yazımda yakında paylaşacağım. Şimdilik bu konuda neler olup bittiği konusuna Arhavi Kamuoyunun dikkatini bu yazı ile çekmiş olmakla yetinelim.
Hasan Sıtkı Özkazanç – 29.03.2016 “
Comments are closed.