Ermenistan’daki uluslararası otoriteler taralından dünyanın en tehlikeli nükleer santrali ilan edilen Metzamor Nükleer Enerji Santrali’nin patlaması durumunda Türkiye’nin ne boyutta etkileneceğinin araştınldığı rapor ortaya çıktı.
Raporda, patlaması muhtemel olduğu ileri sürülen ve patladığı takdirde de Türkiye’ye 20 kilometre yakınlıkta olan santralin başta Iğdır, Kars, Ardahan, Artvin, Erzurum, Ağrı olmak üzere birçok ili radyasyon kaplayacağı belirtildi.
Ermenistan’ın Metzamor şehrinde 1977 yılında inşa edilen Metzamor Nükleer Enerji Santrali mevcut santraller içerisinde en güvensiz reaktör olma özelliğinde. Nükleer santralin kurulma aşamasında Sovyet bilim insanları bu nükleer santralin Ağn Dağı fay hattı üzerinde bulunması sebebiyle yapılmasına karşı çıkmış, yine aynı şekilde bu santralin bölgedeki yeraltı sularına radyasyon sızdırması ihtimali de o dönemde gündeme getirilmişti. Bu olumsuzlukları dikkate almayan Sovyet bürokrasisi santralin yapımını onaylamıştı.
Türkiye sınırına 16 kilometre mesafede bulunan Metzamor Nükleer Santrali’nin ömrünün dolmasına birkaç yıl kala, Ermenistan santralin 2023 yılına kadar işletilmesine devam edileceğini açıklamıştı. Türkiye’yi açık tehdit eden nükleer santraldeki tehlikeyi 2005 yılında fark eden dönemin Artvin İl Genel Meclis Başkanı Galip Özçelik ile yine aynı dönemin İl Özel İdare Genel Sekreteri Çetin Demirkaya tarafından hazırlatılan rapor ortaya çıktı.
Yapılan araştırma sonucunda ortaya çıkan rapor Türkiye’nin büyük bir tehdit altında olduğunu gösteriyor. Raporda, Ermenistan topraklarında bulunan Metzamor Nükleer Enerji Santrali’nin her an patlama tehlikesi ile karşı karşıya olduğu, santralden insan sağlığını ciddi şekilde tehdit eden birçok radyoaktif madde sızdığı belirtildi.
İğdır İl Tanm Müdürlüğü’nün verilerine göre, son yıllarda hayvanların sakat doğumları artmış olup, bölgede kanser vakalannda da büyük bir artış olduğu belirtilmektedir. Aynca Çemobil Nükleer Santrali mesafe olarak Metzamor Nükleer Santrali’nden daha uzak olmasına karşın, bu santralde meydana gelen bir kaza sonucu Karadeniz Bölgesi insan ve çevre sağlığı bakımından büyük zarar görmüş, bölgede kanser vakalannda yüzde 40’lara varan oranlarda artış olmuştur. Bu bağlamda nükleer tehlikelerin mesafeye bakılmaksızın tüm dünya için ciddi bir tehlike olduğu gerçeği göz ardı edilmeksizin nükleer santrallerinin yerleşim birimlerine en az 90 kilometre uzaklıkta kurulması gerekirken Iğdır’a 20, Erivan’a 50 kilometre olduğu ve bu bölgenin su kaynaklan radyasyon karışrma tehlikesinin yüksek olduğunu bildirerek santralin hayata geçirilmesine karşı çıkmışlardır.
Metzamor 1 ve 2 Nükleer Santralin Uluslararası Atom Enerji Ajansı standartlarına göre dünyadaki 146 nükleer santral arasında güvenlik açısından en son ikinci sırayı aldığı belirtilmektedir” ifadelerine yer verildi. 1970’li yılların teknolojisi ile Ruslar tarafından yapılmış olan santrallerin, 1988 yılı depreminde hasar görünce kapatıldığının kaydedildiği açıklamada, “Ermenistan 1995 yılında enerji sıkıntısını bahane ederek 2005 yılına kadar kullanma lisansı alarak faaliyet izni verilen Metzamor Santraline bugüne kadar standartlara uygun güvenlik sistemi kurmadığı gibi, santralin çekirdeğini kapsaması gereken en az iki metre kalınlığındaki çelik zırh bile halen yapılmamış durumdadır. Santralin fay hattı üzerinde olması ve kullanıma geçmesinden sonra 10 yılda 150ye yakın kaza geçirmesi ise sorunun ciddiyetini göstermektedir. Söz konusu Nükleer Santralin faaliyetlerinden dolayı başta İğdır Ovası olmak üzere Ardahan, Kars, Artvin, Erzurum illeri Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgeleri radyasyon tehlikesi ile karşı karşıya olduğundan dolayı bu durum Türkiye için büyük bir tehlikedir. Eskimiş teknoloji, köhne tesislerin yarattığı ve dahası yaratacağı tehditlerin en tabi insan hakkı olan yaşam hakkının ihlali kapsamına girmektedir” ifadelerine yer verildiği öğrenildi.
Comments are closed.