CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu Başbakan Binali Yıldırım’a
varlık fonu ve Çay kur’u sordu.
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, TBMM Başkanlığına verdiği
soru önergesi ile Başbakan Binali Yıldırım’a Varlık Fonu’nun yönetiminde yapılan
değişikliklerin nasıl yansıyacağını sordu.
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, TBMM Başkanlığına verilen ve
yazılı olarak cevaplandırılmasını istediği soru önergesinde şu ifadelere yer verildi:
“2001 Ekonomik Programı ile özelleştirilecek olan kamu iktisadi teşekkülleri arasına
alınan ÇAYKUR, 5.2.2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 24.01.2017 tarihli
Bakanlar Kurulu Kararı ile Türkiye Varlık Fonu’na aktarılmıştır.
ÇAYKUR’un varlık fonuna devri ile birlikte TBMM’nin bu kuruluş üzerindeki
denetleme yetkisi ortadan kaldırılmış, Varlık fonu eliyle yapılacak bütün işlemlerin
tam bir keyfilik içerisinde yapılmasının önü açılmıştır. Bu anlamda 6741 sayılı
Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un Türkiye Varlık Fonunun kaynakları ve
finansman sağlanması başlıklı 4 üncü maddesinde belirtilenler, fon işletimine
geçen ÇAYKUR’un başına gelebilecekler konusunda önemli işaretler vermektedir.
Özellikle maddenin “finansman sağlanırken Türkiye Varlık Fonu portföyü üzerinde
teminat, rehin, kefalet ve ipotek tesis edilebilir” konulu 3 üncü fıkrası ÇAYKUR gibi
önemli bir kuruluşun rehin ve ipotek gösterilerek çeşitli varlıklarının haczedilme
ihtimaline işaret etmektedir. Bunun yanında kamu hizmeti niteliği olan ÇAYKUR’un,
özel hukuk normlarına tabi bir fon tarafından işletilmesi, kâr öncelikli bir kurum
olarak toplumsal fayda ve ortak refaha yönelik geleneksel ve toplumsal işlevlerinin
ortadan kalkabileceğine dair önemli bir kaygıdır.
Bu konuda “ÇAYKUR’un satıldığı, borç karşılığı teminat gösterildiği”
yönünde çeşitli iddialar gündeme gelmiştir. ÇAYKUR’un 650 milyon dolar borç
karşılığında yüzde 70 hissesinin teminat olarak gösterildiği iddiaları da uzun süre
kamuoyunu meşgul etmiştir.
Yetkililerin ikna edici açıklamalar yapmadığı bu konunun aydınlatılması
ihtiyacından hareketle gerek BİMER’e gerekse de Başbakan ve ilgili bakanlara
sorduğumuz sorulardan aldığımız yanıtlar da kamuoyundaki endişeleri
giderememiş, Türkiye Varlık Fonu Yönetimi sadece “Türkiye Varlık Fonu tarafından
varlıkların teminat gösterilmesi yönünde alınmış bir karar bulunmamaktadır.”
açıklamasını yeterli görmüştür.
8 Eylül 2017 tarihinde Türkiye Varlık Fonu Başkanı Mehmet Bostan
görevden alınarak, yerine vekâleten Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı
Himmet Karadağ atanmıştır. Yönetimde yapılan bu değişiklikle başlayan süreç ile
birlikte ÇAYKUR’un geleceği hakkında duyulan endişeler daha da artmıştır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yapılan bu değişiklikle ilgili olarak
“gelişmeleri gördük, böyle yürümeyeceğine karar verdik. Varlık Fonu’nda
hedeflenen, arzulanan bir süreç olmadı.” açıklamasını yapmıştır. Türkiye Varlık
Fonu Başkanlığını vekâleten yürüten Himmet Karadağ da 2 Ekim 2017 tarihinde
Varlık Fonu ile ilgili “Varlık Fonu, özel sektör prensiplerine göre çalışan ama
kamuya ait bir şirket… Kamu kurumlarında yöneticilere ilişkin değişiklikler siyasi
takdir kapsamındadır. Tabii ki beklentilerle örtüşmeyen bir şeyler var ki böyle bir
değişiklik ihtiyacı hissettiler.” demiştir.
Bu bağlamda;
1. ÇAYKUR’un Türkiye Varlık Fonu’na devri ile ne amaçlanmıştır? Bu amaç
gerçekleştirilebilmiş midir?
2. Varlık Fonu’na devredilmesinden sonra ÇAYKUR yönetiminde ve yönetim
anlayışında bir değişiklik yapılmış mıdır?
3. ÇAYKUR’un devrinden sonra kalite ve karlılık oranında bir değişme olmuş
mudur?
4. Türkiye Varlık Fonu Başkanı Himmet Karadağ’ın “Varlık Fonu, özel sektör
prensiplerine göre çalışan ama kamuya ait bir şirket…” açıklaması ÇAYKUR’un
özel sektör prensiplerine göre yani karlılık esasında yönetileceği anlamına mı
gelmektedir? Bu durum ÇAYKUR’un özelleştirilmesi demek değil midir?”
Haber: Hayati Akbaş
Comments are closed.