CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, özel uçakla geldiği Gürcistan’ın Acara Özerk Cumhuriyeti’nin Batum şehrindeki havaalanından karayolu ile Artvin’in Sarp Sınır Kapısı üzerinden Türkiye’ye giriş yaptı. İki ülke arasındaki tampon bölgede partililer tarafından çiçek ve alkışlarla karşılanan Kılıçdaroğlu kendisini bekleyen partililerle ve Gümrük Muhafaza Müdürlüğü görevlileri ile tokalaştı. Parti otobüsü ile karayoluyla Artvin’e hareket eden Kılıçdaroğlu Borçka ilçesinde 18’inci dönem CHP Artvin Milletvekili Ayhan Arifağaoğlu’nun mezarını ziyaret etti, dua etti. Ardından Artvin merkeze geldi. Hazırlanan miting alanında Artvin halkıyla buluşan Kılıçdaroğlu’ndan önce kürsüye ilk olarak 25. Dönem CHP Artvin Milletvekili ikinci sıra adayı Musa Ulutaş çıktı.
Doğa talanına çevre talanına dur diyecek miyiz? diyerek sözlerine başlayan Ulutaş, Cerattepe’ye, derelerimize, ormanlarımıza sahip çıkacak mıyız? diye alanda bulunanlara seslendi. Doğadaki canlılar sizin sayenizle derin bir nefes alacak diyen Ulutaş, “Önümüzdeki bu süreçte hepinizin bildiği gibi ciddi sorunları olan bu kenttin sorunlarının aşılması düzlüğe çıkması artık Cumhuriyet Halk Partisi iktidarıyla gerçekleşeceğine hangi siyasal düşünceden olursa olsun, herkes o kanaati gösteriyor ki CHP’nin iktidarına ihtiyaç var. Ben sizlerin içinde yaşayan bir insan olarak Artvin’de yaşayan bir insan olarak ithal edilip Artvin’in dışından gelmedim. Sizlerin arasından Artvin’de yaşıyoruz. Artvin’in sorunlarını bizden daha iyi bilecek çözecek kim; Uğur Bayraktutan ve Musa Ulutaş. Artvin’in dışından gelip sorunları çözeceğiz diyenler başarılı oldular mı? Memnun musunuz? İktidardan memnun musunuz? Nasıl memnun olacaksınız patates 6 TL. Bu gün aynı zamanda çiftçi günü Artvin’imizin bütün çiftçilerinin çiftçiler günlerini kutluyoruz. Ben bütün rakamları alt üst ettim dersime iyi çalıştım” dedi.
Ardından kürsüye CHP Artvin Milletvekili ve 25. Dönem CHP Artvin Milletvekili Adayı Uğur Bayraktutan çıktı. Bayraktutan konuşmasında; “ben sizi iyi temsil ettim. 2011’de gidiyorken hepiniz tereddüt ettiniz, acaba bu nasıl Milletvekilliği yapacak diye. Ama beni tertemiz gönderdiniz sizin karşınızda tertemiz geldim. Onurumla geldim, şerefimle geldim, haysiyetimle geldim” dedi.
Polislere emeklerinden dolayı teşekkür eden Bayraktutan, bizim iktidarımızda başbakanımızı korumak için Muğla’dan İstanbul’dan, Ankara’dan onları zorlu otobüs yolculuklarıyla getirmeyeceğiz, esnafa zülüm çektirmeyeceğiz, polislerimize hak ettikleri maaşı vereceğiz” diyerek bir kez daha polis memurlarını alkışlattı.
Bu Kent Bana Doğru Dürüst Olmayı Öğretti
Bayraktutan konuşmasının devamında; “Parlamentoya gidince iki şeye söz verdim. Biri Artvin’den kim gelirse gelsin, onları ayırmayacağım dedim. Bir başka şey daha söyledim, kendi inanmadığım şeyi hemşerilerine söyleme dedim. Sizlere yalan söylemedim, bakın bütün ilçeleri parlamentoya taşıdım. Murgul’da siyanür havuzunda en önde yürüdüm. Yusufeli yeni yerleşim yerinde Yusufelilerle yan yanaydım omuz omuzaydım. Ardanuç’ta Adliyeyi kapattıklarından en önde ben yürüdüm. Borçka’da Muratlı sınır kapısını dile getirdim. Ama benim sevdam Cerattepe” diyen Bayraktutan; “Yiğidin hakkını yiğide verin” diyerek konuşmasına devam etti. Bayraktutan; “eğer ben olmasaydım bu gün Artvin’i katletmiştiler değerli dostlar, onlara parayla her şeyin satın alınamayacağını öğrettim. Çünkü bu kent bana doğru olmayı dürüst olmayı öğretti. Hırsızlık yapmamayı öğretti.
Geçen başbakan burada dedi ki CHP’liler küfür eden zihniyettir onlarla yürümeyin dedi. Bende buradan başbakana sesleniyorum. Sayın başbakan Mehmet Cengiz’le Uğur Bayraktutan’mı yürüyor.
Size Bir Söz Veriyorum Artvin Uzun Yıllar Sonra Güçlü Bir Siyasetçiye İhtiyacı Var
Size bir söz veriyorum. Ben sayın genel başkanın en yakın çalışma ekibi içerisindeyim Artvin’e artık Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında bir kırmızı plaka hak ediyor zamanı gelmedi mi Artvin” diyerek sözlerini tamamladı.
Kılıçdaroğlu; “Kabahat Artvin’de Değil Ama Çözeceğiz”Artvin meydanında halka seslenen Kılıçdaroğlu, yerel seçimlerde bir kazaları olduğunu belirterek” Kabahat Artvin’de değil ama çözeceğiz. Yeniden çözeceğiz ve inşallah bir değil iki diyeceğiz” dedi. Türkiye’yi gezdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Hiçbir ayrım yapmıyorum. Çünkü ben diğer politikacılar gibi değilim. Bu ülkede aynı havayı teneffüs ediyorsak her vatandaşıma hizmet edeceğim. Bunu Türkiye duysun. Sizler pek çok sorunla karşı karşıyasınız. 7 Haziran’da sandığa gideceğiz. Sandığa giderken sizden bir söz istiyorum. Geçen seçimlerde CHP’ye oy vermemiş bir vatandaşı beraberinizde götürün. Türkiye’nin yeni ahlaklı bir siyasete ihtiyacı var. Türkiye çok bunaldı ve gerildi. Ülkede gerginlik var. Gel beraber gidelim oyumuzu bu kez altı okun mührüne evet diye basalım diyeceksiniz. Söz veriyor musunuz? Söz, bende sizin için çalışacağım” dedi.
Onurlu Bir Sayfa Açacağız
Vatandaşın neden CHP’ye oy vereyim diye sorması halinde ona 13 yıldır iktidarın tek başına yönettiğini hatırlatmalarını isteyen Kılıçdaroğlu; “13 yılın sonunda ne oldu. 6 milyon 200 bin işsizimiz var. 17 milyon yoksulumuz var. 3 milyon 750 bin hanede oturuyorlar. Sormayacak mısınız, 13 yıldır yönetiyorsunuz sen köşeyi döndün, yandaşların köşeyi döndü, çoluk çocuk köşeyi döndünüz. Peki bu vatandaşı sen hiç düşünmedin mi diye sormayacak mısınız? Vatandaşa söyleyin. Yeniden başlayacağız, yeni ve güzel bir sayfa açacağız. Onurlu bir sayfa açacağız. Ülkemiz geleceğimiz çocuklarımız ve torunlarımı için güzel bir sayfa açacağız. Alacaksınız birini onu ikna edeceksiniz ve sandığa götüreceksiniz ve CHP’yi tek başına iktidar yapacaksınız” dedi.
“Yeşil Artvin’in Yeşilini Korumak Zorundayız”
Cerattepe’de nöbet tutanlara yürekten teşekkür ettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu,” Siz Artvin’i savunuyorsunuz. Sadece Artvin’i değil gösterdiğiniz her çaba her coğrafyada taktirle karşılanıyor. Yeşil Artvin’in yeşilini Kafkasör’ünü ve tarafını korumak zorundayız. Böyle bir doğayı Allah vermiş bizim korumamız lazım. Tahrip ettirmeyeceğiz ve koruyacağız. Bu yeşil doğayı korumak bizim boynumuzun borcudur” dedi.
“Ankara’da Oturuyorlar Ahkam Kesiyorlar”
13 yıldır iktidarın sağlıkta devrim yaptığını anlattığını ifade eden Kılıçdaroğlu; ”Artvin’den bin 200 kişi il dışına tedaviye gönderiliyor. Neden buraya doktor gelmiyor. Beyler Ankara’da oturuyor size ahkâm kesiyor. Sizde gelince yok diyorlar. Artvinliler sizde onlara ‘mademki siz bize yok diyorsunuz bizde size yok diyoruz ve oy vermeyeceğiz’ diyeceksiniz” dedi.
“Deniz Feneri Failleri Cumhurbaşkanının Uçağında Yer Alıyorlar”
Adaletin çok önemli olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Adalet kutup yıldızı gibidir. Kutup yıldızının özelliği sabit yerinde durur. Adalet kutup yıldızı gibidir, bütün kainat onun etrafında döner. Adalet bu kadar soylu bir kavramdır. Sıkıştığımız da hak aramak istediğimiz zaman adalete başvururuz. Ama siz Ardanuç’ta adliye binasını kapatırsanız oradaki vatandaş nereye gidecek adalet için. Adaleti insanın olduğu her yere götürmemiz lazım. Bir ülkede adalet yoksa orada insanlar huzurlu ve mutlu olmaz. Adalet aynı zamanda bütün inançların ortak paydasıdır. Hz Ömer’in adaleti deriz. Dicle kenarında iki koyun kaybolursa onun sorumlusu benim diyor. Bırakın Dicle kenarında iki koyun kaybetmeyi. Deniz feneri felaketini biliyorsunuz. Binlerce kişinin nasıl soyulduğunu biliyorsunuz. Şimdi ne oldu beraat ettiler. Yahu ne beraatı. Almanya’da hakim ‘asıl failler Türkiye’de’ diyordu. Şimdi asıl failler bu ülkenin Cumhurbaşkanın uçağında yer alıyorlar. Bu ayıbı taşıyamıyoruz. Ayıp oluyor, yakışmıyor Türkiye’ye, siyasetimize ve inancımıza. Adaleti yerle bir etmek mümkün değildir. Adalet son sığınımıza ve kalemizdir. Adalet arayacağız. Adaleti sağlamazsanız nereye gidecek bu millet. Yer altında mafyaya mı başvuracağız adaleti sağlamak için. Adliyeleri kaldırılan bütün ilçelerde adalet saraylarını yeniden açacağız. Vatandaş hakkını arayacak” dedi.
“Başbakan Olduktan Sonra Onlara Devlet Nasıl Yönetilir Diye Kurs Açacağım”
İktidarın 13 yıldır Türkiye’nin hangi sorununu çözdüğünü soran Kılıçdaroğlu, “Dolar ve enflasyon aldı başını gidiyor. Saman ithal eden ülke haline döndük. Eskiden Ortadoğu’yu beslerdik şimdi canlı hayvan ithal ediyoruz. Hangi sorunumuzu çözdüler. Dış politika da battı. Diyorlar ki ‘CHP iktidara gelirse istikrar bozulur’. Bu memlekette istikrar ve huzur mu kaldı? CHP gelecek istikrarı, huzuru, barışı, kardeşliği yeniden sağlayacak. CHP bunu savunuyor. Dolar almış başını gidiyor. CHP gelirse dolar ve faiz yükselecek esnaf perişan olacakmış. Esnaf zaten perişan olmuş. Bir bak bakalım esnafın durumu nedir. Yeni bir başlangıca ihtiyacımız var. Ne yapacağız. Yaşanacak bir Türkiye’yi nasıl kuracağız. Huzurlu Türkiye’yi nasıl kuracağız. Hangi politikalarla kuracağız. Bunun anahtar şifresi refahı topluma yaymaktır. Refahı tabana yaymak. Büyümeden, kalkınmadan her vatandaşın nasiplenmesini sağlamak. Esnaf, çiftçi, sanayici, işsiz olsun. Her hangi bir yede çalışan olsun refahı tabana yayacağız. Yıl 2002. Türkiye nüfusunun yüzde 1 ‘i toplam servetin yüzde 39’una sahip. Yıl 2014. Türkiye nüfusunun yüzde 1’i toplam ülke servetinin yüzde 54’üne sahip. Şimdi ne yapacağız. Refahı tabana yayacağız. Herkes yararlanacak. Refahı tabana yaymamın yolu ne. Dedim ki ‘emekliye Ramazan ve Kurban bayramında birer ikramiye vereceğiz’ dedik. Emekli büyümeden kaçak sarayına para bulurken kaynak varda emekliye gelirken mi kaynak yok. Yandaşlarına ihale verirken kaynak varda emekliye gelince mi kaynak yok. Duyanlarda sanıyor ki bizde emekli ayda 10 bin lira alıyor, 10 bin lirada iki maaş ikramiye vereceğiz. Aldığı zaten 350, 450, 1200 lira. Yüzünüze gözünüze dursun. Nasıl diyebilirsin ki kaynak nerede. Emekliyi perişan ettin. İki bayramda ikramiye ne var bunda. Bütçenin yüzde 10’unu bile bulmuyor. Yeri gelince Türkiye lider ülke emekliye gelinde niye fakir ülke oluyor. Benim size sözüm var. İki bayramda birer ikramiye vereceğim. Çatlasalar da patlasalar da ben ikramiyeyi vereceğim, sözüm söz vereceğim. Emekli para alınca ne yapacak. Emekli birer maaş ikramiye verince sanıyorlar ki emekli koşacak İsviçre bankalarında hesap açacak. Emekli ne alıyor. 500 lira maaş alıyorsa 500 lira ikramiye alacak. Emekli para alınca gidip esnaftan alış veriş yapacak. Kim kazanacak esnaf, toptancı, sanayici kazanacak. Kim kaybedecek hortumcular kaybedecek. Benim hedefimde o hortumcular kaybetsin. Ben 27.5 yılımı devlete harcadım. Vergi nasıl toplanır bilirim. Bütçe nasıl yapılır bilirim. Para nasıl harcanır bilirim. Bu benim görevimdi. 27.5 yıl bu işle uğraştım. Eğer onlar merak ediyorlarsa söz veriyorum Başbakan olduktan sonra vallahi de billahi de onlara devlet nasıl yönetilir diye kurs açacağım” dedi.
“4 Yıl İçin Yetki İstiyorum”
Binlerce kişinin hiçbir sınava girmeden devlet memuru olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu,“ Parti sözcümüz VİP listeleri açıkladı. Vatandaşın çocuğuna ‘sen sınava gir’ diyorlar. Senin çocuğun açıkta kalabilir. KPSS sınavına giren bütün gençlere ve anne ve babalarına sesleniyorum. Yeni bir başlangıç yapacağız. Güzel bir başlangıçla tek başına iktidara geleceğiz. Sizden 4 yıl için yetki istiyorum.”
“Türkiye’nin Ne Olduğunu Bilmiyorlar”
İktidarları döneminde taşeron uygulamasını kaldıracaklarını, asgari ücreti 949 liradan 1500 liraya çıkaracaklarını anlatan Kılıdaroğlu, “ Vay efendim nasıl 1500 lira olurmuş. Maliye Bakanı açıklama yaptı ‘işçiye 1500 lira vermek zulümdür’ diyor. Lafa bak. O beyefendiye soruyorum. Sen ayda 14 bin lira alırken zulüm değil de işçiye 1500 lira verirken mi zulüm oluyor. 949 asgari ücretliye para veriyoruz. Ben size bir hesap yapayım. 5 kişilik bir aile düşünün. Bir çay bir simit yeseler bir öğün 10 lira, iki öğün 20 lira, üç öğün 30 lira. Ayda 900 lira yapıyor. Sadece simit ve çay. Geriye 49 lira kalıyor. Şimdi ben Ankara’da oturup ahkam kesen ayda 14 bin lira alıp işçiye 1500 lira zulümdür diyen insanların vicdanına sesleniyorum. Onlarda vicdan varsa arkadaş 49 lira ile bu adam kira, mutfak, okul, otobüs masrafı mı ödesin. Emin olun hayatı ve gerçeğini bilmiyorlar. Türkiye’nin ne olduğunu bilmiyorlar. Oturmuşlar saraylarda etraflarında binlerce koruma geziyorlar. Bakın ben buraya sade bir yurttaş olarak geldim. Sizin Kemal’inizim Anadolu’nun çocuğuyum ben. Şatafattan, lüksten ve israftan hoşlanmam. Her kuruşun hesabını veririm. Ben sizden birisiyim. 7 kardeşten üniversiteyi bitiren tek benim. Ülkeme 27.5 yıl çalıştım. Siyasete girdiğimde bütün malvarlığımı internet sitesine koydum. Ben sizin için çalışmak istiyorum. Temiz siyaseti getirmek için çalışıyorum” ifadelerine yer verdi.
Yoksulluğu tarihe gömeceklerini ve ülkeyi bu ayıptan kurtaracaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bana kaynağı nereden bulacaksınız diye soruyorlar. Benim çocuklarımın yatak odalarında boy boy kasalar olmayacak. Benim bakanlarım gidip birilerinin önüne yatmayacak. Ben oğluma telefon edip ‘oğlum 30 milyon avroyu sıfırladın mı?” diye sormayacağım. Biz 7 kardeşiz. Benim kardeşlerimin ne iş yaptığını kimse bilmez. Ben devletin bütçesinden sonra en büyük bütçeyi yönettim. Hiçbir kardeşim köşeyi dönmüş değil. Kimisi işçi ve memur emeklisi. Herkes evinde huzur içerisinde yaşıyor. Ama herkes sizin duyduğunuz kaygıları duyuyor. Benim çocuklarımın gemileri, yatları yok. Benim çocuklarımın sizler gibi onuru var. Sizler gibi namuslu ilkelerinden ödün vermez. Ben sizin çocuğunuzum. Ben sizden birisiyim. Siz nasıl yaşıyorsanız bende öyle yaşıyorum ve öyle yaşayacağım. Güzel ve huzurlu Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Hepimiz huzur içerisinde yaşayacağız. 4 yıl için sizden yetki istiyorum. Adaletli ülke nasıl yönetilir bir gösterelim onlara. Söz verdiniz mi. Söz mü? Bende sizin için çalışacağım. Alın teri dökeceğim. Dökeceğim her alın teri Artvin’e ve Türkiye’ye helal olsun” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Haber:Hayati Akbaş-Artvin
Comments are closed.