Wednesday 16th October 2024,
Arhavi – Arhavizyon

CHP ARTVİN İL ÖRGÜTÜ ADALET İÇİN YÜRÜDÜ..

Artvin’de CHP İl örgütü, İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun
tutuklanmasının ardından, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan
başlattığı ‘Adalet’ yürüyüşüne destek verdi.
CHP İl Binası önünde toplanan partililere, ellerine aldıkları Türk Bayrakları ve
Adalet yazılı dövizlerle Cumhuriyet Caddesi üzerinden Halit Paşa Meydanı’na
yürüdüler.
Polis eşliğinde gerçekleşen yürüyüşe CHP İl Başkanı Ali Yücel Kurt, Ardanuç
Belediye Başkanı Yıldırım Demir, Kemalpaşa Belde Belediye Başkanı Ergül Akçiçek,
DİKS Genel İl Sendikası Şube Başkanı Selim Bilgin, Eğitim Sen Şube Başkanı
Köksal Gümüş, Halkevleri, Haziran hareketi, Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı
Demirhan Elçin, Yeşil Artvin Dernek Nur Neşe Karahan, Artvin Faal Gazeteciler
Dernek Başkanı İsmet Başar, CHP Merkez İlçe Başkanı İlyas Şahin, Kadın Kolları
Başkanı Gülşen Kurul, Gençlik Kolları Başkanı Alın Öztürk ve partililer katıldı.
Halit Paşa Meydanı’nda Adalet sloganı atan grup polis eşliğinde basın
açıklamasında bulundu.
Hopa Kemalpaşa Belde Belediye Başkanı Ergül Akçiçek: “Biz bugün burada
herkes için adalet diyoruz. Adalet muhakkak ki muhakkak herkes için lazım olacak.
İktidar adres şaşırmıştır” dedi.
Akçiçek’in konuşmasının ardından Ardanuç belediye Başkanı Yıldırım Demir
şu konuşmayı gerçekleştirdi: “Çok değerli Artvin halkı, yoldan gelip geçenler
soruyorlar nereye yürüyorsunuz diye? Artvin meydanın da adalet arıyoruz diyoruz.
Türkiye’de güzel ülkemizde şu ilimizde biz buraya Türkiye’de huzur istemek için
geldik. Bizler kötü bir şey mi yapıyoruz! Özgürlük istiyoruz! Demokrasi istiyoruz!
Vermeyeceğiz diyenlerden adaleti almaya geliyoruz. Son yıllarda 15 yıllık hükümet
döneminde her hangi bir konuda bir alanda tasarrufa yapıldığını duydunuz mu? Her
alanda yapmıyorlar değil mi? Türkiye büyüyor. Güçleniyor. Ama bir alanda tasarrufa
girdiler. Adliyelerde! Bunlar adaleti kapatarak güveneceklerini sanıyorlar! Bu ülkede
eğitim için sağlık için adalet istiyoruz. Cerattepe içinde zeytin ağaçları için de
gazeteciler için de adalet istiyoruz. bu ülkenin çocukları adalet deyince sizi
hatırlayacaklar. “
CHP Artvin İl Başkanı Ali Yücel Kurt ise yaptığı konuşmada; “Türkiye
genelinde 81 İlde halkın katılımıyla partimiz ADALET çağrısında bulunuyor. Bu çağrı
demokrasi için, Cumhuriyetin kazanımları için, en önemlisi Hukukun üstünlüğü içindir.
Bugün bu değer ve kazanımlarımız tehlike altında. Genel başkanımız Sn. Kemal
Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi. Artık sabredecek bir şey kalmadı, Türkiye elden
gidiyor. Dün olduğu gibi, bugün de, ortak paydamız demokrasiyi yaşam biçimi haline
getirmektir. Bunu nasıl yapacağız? DİRENEREK yapacağız. Yaşadığımız bu ülkede
adaletin kalmadığını tüm dünyaya duyurmak zorundayız.
15 yıllık AKP iktidarı ülkenin kaderini kendisiyle özdeşleştirmiş, insanlar
umudunu, geleceğini, hayallerini ve yaşamlarını kaybetmiştir. Bir avuç mutlu yandaş
azınlık dışındaki yurttaşlar; hukuka, adalete, yargıya ve yarınlara güvenmekten uzak,
korku, panik, endişe ve kaygıyla yaşamaya mahkum edilmişlerdir.
Türkiye’de sorunlar derinleşmektedir. Pek çok insan hangi suç sebebiyle
açığa alındığını ve görevden neden uzaklaştırıldığını bilmemektedir. İşini, aşını ve
yaşamını onuruyla kazanıp, çalışmak isteyen demokratik koşullarda mücadele eden
tüm emekçiler, eğitimciler, basın mensupları, kadınlar, demokrasi mücadelesinde
cezaevlerinde bulunan tüm yurtseverler adına 100. gününe girdikleri açlık grevinde
bize çığlık olan, bizlere insanlığımızı hatırlatan, direnmekle kazanılacağını gösteren
Nuriye ve Semih için de ADALET istiyoruz.
Değerli arkadaşlarım hiçbir zaman; “damat olup biat eden, yandaş olup
yalaka olan” olmadık. Hak, Hukuk ve Adalet arayışımızı dün olduğu gibi bugünde
sürdürmeye kararlıyız.
Olmadık bir işten mağduriyet yaratarak hukukun temel kuralları yok sayılıp
keyfi tutuklamalar yapılarak insanlar sorgusuz sualsiz maddi temeli ve ispatı olmadığı
halde, dünya görüşleri ne olursa olsun düşünce ve ifade özgürlüğü noktasında
davranarak insanların özgürlüğünün elinden alınmasına ve cezaevlerine
gönderilmesine her zaman karşı çıktık, her zaman ezilenin, mağdur edilenin,
ötelenenin yanında yer aldık. Çünkü biz demokrasiye, Hukukun üstünlüğüne,
Cumhuriyetin temel değerlerine sahip bir partiyiz. Biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz.
CHP İstanbul Milletvekili ve gazeteci Enis Berberoğlu hakkında MİTe ait
tırların durdurulması ile ilgili görüntüleri basına verdiği suçlamasına ilişkin davada
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal
ve askeri casusluk maksadıyla” açıklamak suçundan müebbet hapis cezasına
hükmetti. Cezada indirime giden mahkeme 25 yıl hapis cezası verdi ve Enis
Berberoğlu tutuklanarak cezaevine konmasını karara bağladı. Milletvekilimiz şu an
İstanbul Maltepe Cezaevindedir.
Temyiz aşaması varken, Anayasa Mahkemesinin milletvekillerinin
tutuklanmasıyla ilgili güvenceleri ortadayken, ikametgahı belliyken, mahkeme
tutuklama kararı verebiliyor.
Ama bu ülkede damatlar, FETÖ terör örgütünün siyasi kanadındaki imamlar,
hırsızlık, talan yapan bakan ve milletvekilleri yine aynı şekilde Atatürk’ün manevi
şahsına hakaret eden sapkınlar, çocuklarımıza yurtlarda tecavüz edenler,
kadınlarımızı acımasızca katledenler, kısacası siyasi iktidara yakın ve yandaş olanlar
serbest bırakılarak, elini kolunu sallayarak bu ülkede yaşamaya devam etmektedirler.
Bu ülkeyi yönetenler bu hukuksuz ve adil olmayan tutumlarıyla toplumu
yozlaştırıyorlar. Toplumun adalete ve hukuka olan güvenini zedeleyerek kamu
vicdanında derin yaralar açmaktadırlar. Aristo’nun dediği gibi “Adalet ilkin devletten
gelmelidir. Çünkü Hukuk, devletin toplumsal düzenidir.”
Bu ülkede adaletten, hukuktan, temel hak ve özgürlüklerin varlığından
bahsetmemiz söz konusu olabilir mi? Adalet mumla aranır hale gelmiş, adalet
dağıtıcıları ise siyasi iktidarın iki dudağına ve talimatlarına bakarak karar verme
durumuna gelmiştir.
Asıl suçluların yargılanmadığı, masum insanların yargılanıp hapsedildiği ve
ölüme terkedildiği bir süreç yaşıyoruz. Silah yüklü tırlar için “O tırlarda gıda
malzemesi vardı” diyen kendileri değil miydi?
Yasadışı yollardan silah kaçakçılığı yapan birilerini gazetecilik mesleğinin
gereği olarak ortaya çıkartan ve bunun için görevini yerine getiren Enis Berberoğlu,
Can Dündar, Erdem Gül ve Cumhuriyet gazetesi cezalandırılıyorsa ve bu ülkenin
siyasi iktidarı bunun hesabını vereceksiniz diyerek tehditler ediyorsa, hakkında
telefon konuşmasının dışında hiçbir delil olmayan bir milletvekili 25 yıl hapse
mahkum edilip, tutuklanıyor ise, bu ülkenin çivisi çıkmıştır.
Ama şu bilinmelidir ki tarih hiç kimsenin yaptığının yanına kâr kalmadığını da
bize göstermektedir.
Gün gelecek onlar yargılanacaklardır. Onlar hukukun ve adaletin terazisinde
tartılıp hak ettikleri cezayı alacaklardır.
Ve değerli katılımcılar o gün geldiğinde “ADALET istiyoruz” dediklerinde bu
ülkede demokrasi, düşünce ve ifade özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, bağımsız yargı
ve yargıçlar vicdanlarının sesiyle hukukun temel kurallarını hayata geçireceklerdir.
Şurası kesindir ki; Dünyanın en soylu kavramı adalet bu ülkede halkın ve
Cumhuriyet Halk Partisinin iktidarında uygulanacaktır.
Laiklik için, demokrasi için, demokratik hukuk devleti için, özgür, mutlu, barış
içinde yaşamak için, tarihten gelen kader birliğimizin ve dayanışma duygumuzun
devamlılığı için, bağımsız bir Türkiye için, yaşam alanlarımızı, zeytinliklerimizi,
Cerattepe direnişimizin haklılığını, mera ve kıyılarımızı koruyarak, kimsesizlerin
kimsesi olmak için, bugüne kadar bütün sabrımızı zorlamamıza rağmen bu iktidarın
hak, hukuk, adalet tanımayan uygulamalarına karşı çıkmak için; sayın Genel
Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Cumhuriyet Halk Partimizin yöneticileri
Ankara Güvenpark’tan başlattıkları yürüyüşe Artvin İl Örgütü olarak bizlerde katılıyor,
bütün yurttaşlarımızı da katılmaya davet ediyoruz.
İşte bizim burada yaptığımız gibi DP, SP ve diğer gruplara katılımlarından
dolayı şükranlarımı sunuyorum.
Bu yürüyüş ülkenin, geleceğin, çocuklarımızın, kimsesizlerin, çalışanların,
işsizlerin, yoksulların, esnafların, emeklilerin, toplumun her kesiminin korkudan
endişeden silkelenip, diktatörlükten, baskılardan kurtulup demokrasiyi, adaleti inşa
etme yürüyüşüdür.
“Kaç gün sürerse sürsün. Hepimizin bu ülkeye, insanlara, şehitlerimize ve
çocuklarımıza sorumluluğumuz var.”
Ayrı ayrı değil; hep beraber çalışarak, emek vererek hayatı yeniden inşa
edeceğiz. Son söz olarak adalet adalet adalet !” ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasının sona ermesinin adından grup sessiz bir şekilde dağıldı.

Haber. Hayati Akbaş


Paylas

About The Author

Comments are closed.