Bu yazımda Sedat Poyraz’dan aldığım iki fotoğrafı yayınlıyorum. Aynı mekanın iki farklı zaman aralığında çekilmiş üzüntü veren fotoğrafları…
Her Arhavi’li bir zamanlar var olan fakat nasıl olsa bir şey olmaz diye zaman içinde insan ve doğanın yardımıyla yok olan bu köprünün nerede olduğunu bilir. Bu iki fotoğrafa baktığımızda tarihimizi nasıl kaybettiğimizi anlamak, neleri sonraki nesillere bırakamadığımızı bizlere kavratıyor bence.1998 yılında Arhavi’de yapılan bir turizm toplantısında ilçemiz sınırları içinde buluna bazı tarihi değerlerin nasıl yok edildiğini anlatmış ve mutlaka bu değerlere sahip çıkılması gerektiğini belirtmiştim. O dönemde bu köprü yıkılmamıştı. Aşağı Kapise’de ki dünyada iki adet kalan taş dolgu tarihi caminin nasıl yok edildiğini ve yine camii çevresindeki Arhavi’nin en eski mezarlığında bulunan emsali olmayan mezar taşlarının anlaşılmaz biçimde kaybolduğunu belirtmiştim.
Merkez camiinin restorasyonunu önemli bir değer kazancı olarak değerlendiriyor ve üç beş ev özel çabalarla ancak korunabilirken, şimdi ise taş dolgu evlerin birer birer yok oluşunu birlikte seyrediyoruz. Belki de 10 yıl sonra şehir merkezine bir taş dolgu ev ve birde serender modeli dikerek böyle mekanlarda yaşıyorduk bir zamanlar diyeceğiz.
Saygılarımla…
M. Kemal Özyurt 01-Ekim-2010