Türkiye Barolar Birliği lll. Çevre ve Kent Hukuku Kurultayını Ankara’da gerçekleştirdi. Açılış konuşmasını Av. Ali Arabacı’nın yaptığı Kurultayda; Çevre ve Ceza Hukuku 1.Ana başlığı altında ve Av. Erol Çiçek yönetiminde Çevre Hukukunun Geleneksel Hukuk Dallarına getirdiği Sorgulamalar konusunda Prof. Dr. Nükhet Yılmaz Turgut, Çevrenin Korunması Açısından Ceza Hukuku konusunda Doç.Dr. Av.Tuğrul Katoğlu, Çevre Suçlarında Yargı Kararlarının Değerlendirilmesi konusunda Yargıtay Tetkik Hâkimi Cengiz Otacı Konuştu.
Çevre ve İdari Nitelikteki Cezalar 2. Ana başlığı altında ve Av. Ömer Turgut Erlat yönetiminde Kamu Düzeni ve Çevrenin Korunması Çerçevesinde İdari Yaptırımların Rolü konusunda Yrd. Doç. Dr. Özge Akay Tekinsoy, Çevre kanununda yer Alan İdari Yaptırımların Özellikleri konusunda Ar. Gör. Ilgın Özkaya Özlüer, Çevrenin Çevre Denetimi Yoluyla Korunması, ÇED ve Denetim konusunda Doç.Dr. Süheyla Suzan Alıcı, son olarak ise Çevre Kolluğu ve Yaptırım Kavramı konusunda ise Yrd. Doç.Dr. Muhlis Öğütçü konuştu.
Yaklaşık altı saat süren sunum ve tartışmaların ardından Avukat Noyan Özkan Çevre ve Ekoloji Mücadelesi Onur Ödülüne yirmi yıldır mücadele veren Yeşil Artvin Derneği’nin layık görüldüğü açıklandı.
Yeşil Artvin Derneğine Anlamlı Ödül
“Son ağaç kesildiğinde, son nehir kuruduğunda, son balık avlandığında, işte o zaman beyaz adam paranın yenmediğini anlayacaktır.”
Jürinin kararını açıklayan Av. Ömer Turgut Erlat, yaptığı yazılı açıklama da: “Doğanın, insan haklarının ve hepsinin üstünde hukukun korunması için yaşamı boyunca mücadele veren, bu uğurda sonraki kuşaklara yaratıcı mücadele geleneğini aktaran Av. Noyan Özkan’ı kaybedeli iki yıldan fazla oldu. Onun hatırasını yaşatma adına TBB tarafından verilen Avukat Noyan Özkan Çevre ve Ekoloji Mücadelesi Onur Ödülü’nün ikincisi için eşi Beynun Özkan ile Noyan Özkan’ın dostları, mücadele arkadaşları olan bizler TBB Yönetimi tarafından onur ödülü jürisine seçildik.
Ödüle ayrı ayrı platform, dernek gibi gruplar ya da kişiler aday gösterildi. Adayların çalışmaları hakkında bir fikrimiz olmakla birlikte onların sundukları tanıtım yazılarıyla kendilerini daha yakından tanıma fırsatı bulduk.
Bizler adayları daha yakından tanıdıkça onların yürüttükleri mücadeleden çok etkilendik. Adayların tümü yaşadıkları çevreyi ve o çevre ile bütünleşmiş hayatlarını rant uğruna yok etmek isteyen ve onları her türlü baskı yöntemiyle sindiren iktidara karşı meşru vasıtalarla direnen, bu uğurda risk alan insanlara mücadeleye devam etme yolunda ilham veren grup ya da kişilerdi.
Böyle olunca adaylar arasında bir sıralama yapmak mümkün olmadı. Aslında bir yarışma gibi adaylar arasından sıralama yapmanın da bir mantığı olamazdı. Her adayın başlı başına anıtsal bir mücadele öyküsü vardı. Bir zamanlar Noyan Özkan’ın tohumlarını attığı çevre mücadelesi geleneğini sürdüren tüm adaylar onun adına taltif edilmeyi çoktan hak etmişti. Biz jüri üyelerinin tümünün ortak duygu ve düşüncesi budur.
Ancak ödüle değer görülen adayı belirlemek ve bildirmek zorundaydık. Bizler bu zorunluluk nedeniyle bir seçim yaptık. Seçimimizde ödüle aday olanların ortak olan özellikleri içinden farklılık gösterenleri ayırarak ödüle önermeyi uygun gördük.
Bu değerlendirmemiz sonucunda Yeşil Artvin Derneğinin mücadelesi belirteceğimiz gerekçelerle bize önemli ve ödüle değer görüldü.
Artvin şehir merkezine çok yakın bölgede bakır ve altın madeni işletmesi yapılmak istenir. Tüm kentin ve çevresinin doğasını ve insan sağlığını yıkıma uğratacak bu projeye karşı ülkemizde örneği pek az görülecek bir örgütlenme gerçekleşir. Hiçbir siyasi ve toplumsal farklılık gözetmeksizin, kentin tüm sivil toplum örgütlerini ve siyasi partilerini de içine alacak şekilde tüm Artvinliler 1995 yılında Yeşil Artvin Derneğinin çatısı altında birleşerek uzun soluklu anıtsal bir mücadeleye girişir. Önceleri, paneller, konserler düzenleyerek çeşitli meşru baskı yöntemlerini kullanarak bakanlığa geri adım attırılır ve madencilik faaliyeti durdurulur. Ancak bu yeterli olmaz madenin çalışması için yeni izin ve ruhsatlar verilir. Artvinliler ve dernek yılmadan davalar açarak yıkımı önlemeye çalışır. Bir dizi davada başarı elde ederler. Ve madenci şirket 2009 yılında sahayı terk etmek zorunda kalır. Ancak maden dışında HES projeleri ile Artvinlilerin nehirleri ve suyu da talan edilmek istenmektedir. Ek olarak 2012 yılı koşullarında maden iştahı yeniden kabarır. Maden sahası ruhsat alanı Artvin ili dış mahallelerini de kapsayacak şekilde herkesin yakından tanıdığı Cengiz İnşaat grubuna bağlı şirketlere peşkeş çekilir. Bu durumda Artvinli ya yaşadığı kenti terk edecek ya da mücadele edecektir. Artvinli Yeşil Artvin Derneği çatısı altında mücadeleyi seçer. Büyük Anadolu Yürüyüşü Artvin’den başlatılır. Derelerin Kardeşliği platformu ve Su Meclisi gibi örgütler için etkin çalışma yürütülür. 2013 yılında Artvin’de tüm Türkiye’den binlerce kişinin katıldığı “madene hayır” mitingleri düzenlenir. Ülkenin dikkati Artvin’e çekilir. Bir yandan da ülkemizde çok etkin ekoloji mücadelesi yürüten gönüllü avukatlar grubunun da desteğiyle madene ve HES projelerine karşı hukuk mücadelesi yürütülür. Dernek kuruluşundan bu yana geçen 20 yılda madencilerin talanına karşı kenti korur. Rize idare mahkemesi kararı ile madencilerin ÇED olumlu kararı iptal edilir. 176 adet HES projesinin birçoğunun yapılması açılan davalarla engellenir.
Artvinlilerin, Yeşil Artvin Derneği çatısı altında çevre ve insan sağlığının, hukukun korunması için verdiği kollektif mücadele; güçlü bir dayanışma ve işbirliği sergilenmesi ve sonradan örnek alınacak özgün ve yaratıcı eylemler ortaya koyabilmesi, Dünya ve Türkiye kamuoyunun ilgisini çekmeyi başarabilmeleri, tüm bu yöntemlerle amaca ulaşılabileceğini kanıtlamış olmaları nedeniyle önemli ve diğer kitle örgütleri için ilham vericidir. Yeşil Artvin Derneğinin bu nedenle Noyan Özkan adına verilen bu ödüle değer olduğunu düşündük. Kendilerini kutlarız.
Bu ödüle aday olarak ve bu ödül töreninde bulunarak Türkiye çevre hareketinin öncülerinden sevgili Noyan Özkan’ı anmamıza katılan herkese teşekkür ederiz” denildi.
Mücadeleye Devam Edeceğiz
Onur ödülünü TBB Yönetim Kurulu Üyesi – TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyon Başkanı Avukat Ali Arabacı’nın elinden alan Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, yaptığı kısa açıklamasında “Türkiye Barolar Birliğinin çok değerli yöneticileri, üyeleri, Çevre ve Kent Hukuku hukukçuları ve değerli konuklar.
Öncelikle Yeşil Artvin Derneği olarak bu toplantıya davet edilmekten, Avukat Noyan Özkan, Çevre ve Ekolojik Mücadelesi Onur Ödülüne layık görülmemizden ötürü çok mutlu olduk, gurur duyduk.
Şunu söylemeliyim ki; bizim hukuk mücadelemizin başlamasının önceliği Bergama’daki davaların kazanılması Rahmet ve saygıyla andığımız Sayın Noyan Özkan’ın bize mahkeme örneklerini göndermesiyle başladı. 2000’li yıllarda Avukat Bedreddin Kalın ile başlattığımız hukuk mücadelemiz (Bedrettin kalın alkışlar eşliğinde sahneye geliyor). Artvin’deki 20 yıllık mücadelenin Noyan Özkan ödülüyle ödüllendirilmesi bizi çok mutlu etmenin yanında aynı zamanda yeniden cesaretlendirmiştir. Bu süreçte Barolar Birliğinin bize katkılarından ötürü çok teşekkür ederiz. Mücadelemiz, devam ediyor. 1. Aşamada mücadelemiz Cominko Şirketinin çekilmesiyle sonuçlanmıştı. 2. Aşama Inmet Mining Şirketinin çalışma ruhsatının mahkeme kararıyla iptaliyle sonuçlandı ve 3. Aşama mücadelemiz Cengiz İnşaat dönemiyle devam ediyor ama henüz çekilmediler. ÇED raporundaki hukuk zaferimize rağmen seçim öncesi yeniden harekete geçtiler ama mücadeleye devam edeceğiz. Ancak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da desteğinize çok ihtiyacımız var. Şimdiye kadar bu mücadelede Noyan Özkan’ın çok katkısı olmuştur, dolayısıyla da Noyan Özkan adına almış olduğumuz bu ödülden ötürü bizleri bu ödüle layık gören seçici Kurula ve sizlere çok teşekkür ediyoruz.”
Törende hazır bulunan, Noyan Özkan’ın eşi Beynun Özkan’da zaman zaman yoğun duygusal anların yaşandığı kısa konuşmasında özetle “Bu sene benim için geçen seneden biraz daha farklı oldu. Geçen sene Noyan Özkan’ı kaybetmiştim. Bu sene kocamı kaybettiğimin bilincine vardım. Onunla gurur duyuyorum.
İşinizin zor olduğunu biliyorum. Çevre sorunlarını, çevre güvenliğini kendisine mesele edinmiş hukukçuların mücadelesinin ne kadar zor olduğunu biliyorum. Bugünkü konuşmalardan da anlaşılacağı üzere, ne çok mevzuattan söz edildi, ne çok şeyle uğraşacak olduğunuzu anladım. Konuşmamı Noyan’ın çok sevdiği bir Kızılderili sözüyle bitirmek istiyorum. “Son ağaç kesildiğinde, son nehir kuruduğunda, son balık avlandığında, işte o zaman beyaz adam paranın yenmediğini anlayacaktır” Kızılderili kim bilir bu sözü ne zaman söylemiş ve biz hala bu gerçeği yeterince kavrayabilmiş değiliz.
Bu mücadelede haklı olmanın verdiği güven, heyecan, inanç, samimiyet, tutarlılık, ipin ucunu asla bırakmamak ve takım elamanlarına güvenmek şarttır. Kısaca bu mücadele bir takım çalışmasıyla mümkündür. Yeşil Artvin Derneği’nin bu konuda çok yol kat ettiklerini ancak bundan sonra da kim bilir ne zorluklara göğüs germek zorunda kalacaklarını hissediyor ve biliyorum. Noyan Özkan’ın eşi olarak, Yeşil Artvin Derneği’nin bu ödülü almasından ötürü çok mutluyum, onur duyuyorum. Daha güzel günlerde bir araya tekrar geleceğimizi umuyorum. Yaşasın Mücadele…” diye konuştu.
Haber:Hayati Akbaş
Comments are closed.