Dağlıca ve Iğdır’da meydana gelen terör olayları nedeni ile ülke genelinde yapılan protesto eylemleri Artvin ili ve ilçelerinde de yapılan mitinglerle lanetlendi.
Dün akşam Arhavi Cumhuriyet Meydanında toplanan kalabalık, “şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganları atarak terörü lanetlerken, Miting için Arhavi’ye dışarıdan gelen bir gurup gece saat 22.00 sularında Hopa’ya geçerek, önce araç kornaları ile şehir turu yaptı, sonra da HDP ilçe teşkilatı binasını taşladı. Polis burada taşkınlığı önlemek için kalabalığı biber gazı atarak dağıttı.
Sonrasında tekrar toplanan gurup HDP ilçe teşkilatı binasına girip camları kırdı. Bu sefer polis müdahale etmedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Artvin İl örgütü de terörü lanetledi. Çok katlı otopark önünde gerçekleşen basın açıklamasına CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, CHP İl Başkanı Ali Yücel Kurt, Merkez İlçe Başkanı İlyas Şahin, Kadın Kolları Başkanı Gülsen Kurul, Yeşil Artvin Dernek Başkanı Nur Neşe Karahan, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Demirhan Elçin, Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Ahmet Biber, Belediye Meclis Üyeleri, gençlik kolları ve çok sayıda vatandaş katıldılar.
CHP İl başkanı Ali Yücel Kurt burada yaptığı açıklamada, “Milletimizin başı sağ olsun. Dün aslan gibi, fidan gibi evlatlarımızı hain saldırılar karşısında şehit verdik.
Bütünlüğümüze saldıran hainler asla amaçlarına ulaşamayacak. Onlar hangi kurşunla, hangi mayınla, hangi bombayla üstümüze gelirse gelsin, ne yaparlarsa yapsınlar, bu millet birlik ve beraberlik yolundan dönmeyecektir. Bu ülke bizim, bu ülke hepimizin. Kardeşçe, birlik ve bütünlük içerisinde yaşayacağız. Demokrasimizi koruyacağız. Onların attıkları bombalara rağmen, onların tuzaklarına, onların mayınlarına rağmen bu ülkeye huzur ve barış gelecek. Bunu da bizler sağlayacağız. Her zamankinden daha fazla kararlıyız. Bu ülkeye özgürlük gelecek, bu ülkeye adalet gelecek, bu ülkeye barış gelecek, yani özetle bu ülkeye birinci sınıf demokrasi gelecek. Bunu da herkes böyle bilsin.
Bu ülkede terörden medet umanlar var. Bu ülkede gözyaşlarından, yıkımdan, kaostan rant sağlamaya çalışanlar var.
Bugün çok şey söylenebilir ancak biz yaşadıklarımıza büyük pencereden bakmak zorunda ve sorumluluğundayız. Sorumluluk bilinciyle hareket edilmesi gereken günlerdeyiz. Devlet ve siyaset kademelerindeki, rolleri, pozisyonları ne olursa olsun, hiç kimsenin hırsları, yanlışları ve siyaseti felç eden davranışları üzerinden bugün yorum yapmak istemiyoruz. Bakın olayın üstünden neredeyse 24 saatten fazla geçmesine rağmen, olayın boyutlarını, kaç şehit verdiğimizi resmi ağızlardan öğrenemedik. 13 yılın sonunda geldiğimiz nokta bu.
Daha dün Artvin’de ” Cerattepe geçilmez Artvin halkı yenilmez.” şiarıyla sağcısı solcusu yola çıkmışsak bugün de Türkiye’nin çıkarlarını düşündük ve düşünmeliyiz. Türkiye kazansın diye hareket etmeliyiz.
Bütün sorunlara çözümüne katkı sunmak için elimizden geleni yaptık.
Demokratların, aydınların ve daha birçok kesimlerin sonuna kadar katkı vermeye hazır olduklarını biliyoruz.
Hiçbir siyasi beklenti içerisinde değiliz. Çok iyi niyetle, çok büyük bir samimiyetle söylüyorum, bu sorunun çözüm bulması, akan kanın durması için hangi adım atılacaksa, her adımı atmaya hazırız.
Kardeşliğimize, geleceğimize, birlik veberaberliğimize saldırmakla oylarının yükseldiğini düşünenler var. Onlara da sesleniyorum. Sizlerde amacınıza ulaşamayacaksınız. Sizin bir oyununuz varsa bu milletin de bir irfanı var. O irfan karşısında bütün tuzaklarınız çökecek, bütün oyunlarınız başınıza dolanacak. Bu millet konuşacak, bugün gürleyenler dersini alıp susacak. Bütün bu olayların temel bir sorumlusu aranıyorsa o sorumlunun kim olduğunu hepimiz biliyoruz.
Bugün Türkiye’nin büyük çıkarları için hepimizin fedakârca hareket etmesi gerekiyor. Sorun belli. Biz bu sorunun çözümüne katkı vermeye hazırız. Bugüne kadar “Önce Türkiye” dedik, her adımda “Önce Türkiye” diyerek Türkiye’nin derinleşen sorunlarına çözüm sunmak için elimizden geleni yaptığımızı bütün milletimiz biliyor.
Vatandaşımızın da şunu görmesi lazım. Bu dönemde bölgedeki bazı şehirler adeta cephanelik haline getirildi. Sayın Cumhurbaşkanı da bunu bildiğini açıkça itiraf etti. Türkiye’nin bazı kentleri silah deposuna dönüştürülürken, Türkiye’nin yollarına mayınlar döşenirken bu ülkeyi kim yönetiyordu? Bunu da biz sormak ve sorgulamak zorundayız.
Kardeşliğimizi, barışı, demokrasimizi, özgürlüğümüzü her türlü saldırıdan koruyacağız. Hep birlikte bu ülkede mutlu ve özgür yaşayıp yarınlarından endişesiz nesiller yetiştirip bu ülkeyi biz onlara bırakacağız. İşte biz böyle bir Türkiye istiyoruz. Bilin ki Türkiye güçlü bir ülkedir. Türkiye büyük bir ülkedir. Türkiye’nin her sorunu çözebilecek kapasitesi vardır. Sorun; bu kapasitenin ve gücün harekete geçirilmemesidir. Türkiye iyi yönetilirse aşılmayacak sorunumuz yok. Biz her sorunu aşar, her hedefe ulaşırız. Tüm şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet milletimize başsağlığı diliyorum” dedi.
Basın açıklamasını tamamlayan grup ardından sesiz bir şekilde dağıldı.
Comments are closed.