Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski Genel Başkan Yardımcısı, Parti Meclis Üyesi ve Kocaeli 24. Dönem Milletvekili Prof. Dr. Hurşit Güneş Artvin’de basın toplantısı yaptı.16 Nisan’da gerçekleşecek referandum öncesi, Karadeniz programı kapsamında Artvin’e gelen Güneş, referandum da neden ‘hayır’ oyu kullanacaklarını anlattı.
Grand Artvin Otel’de Prof. Dr. Hurşit Güneş Cumhuriyet Halk Partisi Artvin İl Başkanı Ali Yücel Kurt ile birlikte basın mensuplarına açıklamalarda bulundular. Kurt yaptığı konuşmada, referandum gündemi çerçevesinde partimiz çalışmalarına ve özellikle mutfak çalışmalarının devam ettiğini ifade ederek, “Mutfak çalışmaları çerçevesinde seçmen tanımadan tutun sandık başı eğitimine kadar her türlü eğitimlerimizi ve çalışmalarımızı tamamlamak üzereyiz. Ve bu çerçevede bizleri parti içi çalışmada ve aktivitelerin nasıl olacağına dair bilgilendirme amaçlı partimizin önceki dönem milletvekili Prof. Dr. Hurşir Güneş beyefendi Artvin’e gelmişlerdir. Kendileri bizlere güç ve destek vermişlerdir. Kendi görüş ve düşüncelerimizi aktararak bilgilerimize daha çok bilgi heyecanımıza daha çok heyecan katmışlardır.
Bu yüzden sayın hocamı huzurlarınızda bir kez daha kutluyorum ve saygılarımızı sunuyoruz” dedi. Türkiye’de Başka Artvin Yok Bir Tane Artvin Var Kurt’un açıklamalarının ardından konuşmasına başlayan Güneş, Hayırlı bir iş için Artvin’e geldiğini söyleyerek, “Türkiye’nin bu cennet köşesine ilk gelişim değil ama son dönemde en endişeli ve en kaygılı gelişim. Artvin bir orman ve su cenneti. Ben ekonomi profesörüyüm. Ekonomi para ile ilgili bilimdir ama her malında bir değeri vardır. Ama ölçülemeyen değerler vardır. Yani ekonomide ölçülemeyen değerler de vardır. Bunlardan bir tanesi insanın değeridir. İnsanın değeri ölçülemez. İnsanın değerinin miktarı ölçüsü yoktur. Doğanın da değerinin ölçüsü yoktur. Tahrip edilen doğa yerine getirilemez. Doğa tahrip edildiği zaman insan kendini tahrip etmiş olur.
Dolayısıyla Artvin’e ekonomik gözle bakacaksak ölçülemeyen değerlerimizi yok etmemeliyiz” dedi. Güneş konuşmasının devamında, “Bir tane dağlarımız ormanlarımız sularımızı var ve Artvin çok göç veren bir il üstelik aydın insanları eğitilmiş insanları dışarıya göç veriyor. Onun için Artvin’imize sahip çıkmalıyız. Son dönemdeki doğa dostu mücadelesini kutluyorum. Cerattepe’de çok önemli ok onurlu mücadele verdi Artvin! Bütün Türkiye duydu, bütün Türkiye gönülden destekledi umarım Artvin’i yitirmeyiz, Artvin ile ilgili ekonomik bir değerlendirme yapmak istiyorsak bu topraklarda bu dağlarda yaşayan insanların değeri, bu dağların altındaki madenlerden kıymetlidir. O nedenle değerli olanı korumalıyız. Az değerli olanı ortaya çıkartmak için değerli olanı yok etmemeliyiz diye düşünüyorum” diye ifade etti.
Türkiye 50 gün sonra çok önemli bir kararı verecek. Ya parlamenter demokrasi ile devam edecek ya da tek adam rejimine gidecek. Halkımız kahir ekseriyeti üçte ikisi bundan bir yıl önce yapılan ve daha önce yapılan bütün kamuoyu araştırmaların başkanlık sistemine yahut tek adam rejimine karşı olduğunu biliyoruz. O nedenle bugüne kadar böyle bir referandumu halkın önüne sunamadılar. Bugün ise bir referandum önümüze gelmiş bulunuyor. İktidar partisinin mensupları böyle bir referandumu 15 Temmuz sayesinde yapabildiklerini söylüyorlar. İşte o zamanda insanın aklına geliyor bu 15 Temmuz darbe girişimi bize tek adam rejimini mi getiriyor?
Bizler bu 15 Temmuz’dan sonra parlamenter demokrasiye daha fazla sahip çıkmalıydık. Cumhurbaşkanı bir miting konuşmasında bir Cumhuriyet Halk Partisi’ni karalamış. CHP’nin halka yalan söylediğini ve meclisin yok edileceğini iddia ediyor demiş. Bana kalırsa Cumhurbaşkanını yine kandırmışlar. Daha önce FETO kandırıyordu, başkaları kandırıyordu. Yine kandırmışlar Cumhurbaşkanını. Cumhurbaşkanı parlamenter sistemin kaldığını inanıyor kalacağını sanıyor anlaşılan! Onu kandırmışlar. Bu referandumda biz başkanlık seçimini sistemini onaylıyoruz.
Parlamento fiilen bütün yetkilerini ve etkisini kaybediyor. Zaten kaybetmişti daha da çok kaybedecek. Cumhurbaşkanı işin farkında değil. Ben gerçekten çok üzülüyorum. Neden derseniz Cumhurbaşkanını gelen kandırmış giden kandırmış ve yine kandırıyorlar. Yani evet oyu verin diyor. 17 Nisan’da hayır oyu çıktığı takdirde bunlar beni kandırdılar iyi ki de hayır çıktı da diyebilir. Parlamento yetkilerini yitirecek. Başkanlık sistemine geçiyoruz ve üstelik dün söylediği olay, çok ürkütücü. İdam yeniden gelebilir diyor! Hem tek adam olacaksın hem de idamı getireceksin. Yargıçları sen atayacaksın ve senin atadığın yargıçlar insanlara idam yasasını verecek! Hani bugün bir takım insanları suçsuz yere içeriye attırıyorsun aylarla yıllarla kalıyor ya belki de şöyle bir talimat vereceksin alın şunun kellesini asın diyeceksin. İnsanlar yolda masum masum yürürken acaba beni asarlar mı diye korkacak tek adam rejiminde!
Türkiye’nin Demokratik Sistemine Sahip Çıkması Gerekiyor 17 Nisan bizim rüştümüzün düştüğü ve ispatı günüdür. Cumhuriyet’in rüştünün ispatının günüdür. Herkesin mutlaka demokrasiye sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum. Çok önemli bir durumla karşı karşıyayız. Herkesin sandığa gitmesi gerekiyor. Herkesin oyunu kullanması gerekiyor. Çok açık ve net olarak söylüyorum ben AKP’nin üyesi olsaydım, bu referandumda bütün partiler için hayır oyu verirdim. Buna AK Parti de dahildir. Buna Recep Tayyip Erdoğan’ da dahildir.
Eğer ki parlamenter rejim devam ederse demokrasi devam ederse bunda sadece Türkiye’de demokrasi kazanmayacaktır. Onun bir parçası olan Ak Parti ve onun bir parçası olan fiilen lideri olan Recep Tayyip Erdoğan da kazanmış olacaktır” şeklinde konuştu. Güneş konuşmasını, “Bunu herkese anlatmaya çalışıyoruz. Bu referandumun sonunda Hayır oyu çıktığı takdirde Cumhuriyet Hak Partisi ertesi gün iktidar olmayacaktır. Ya da Ak Parti iktidardan düşmeyecektir. Sadece demokrasi devam edecektir. Fark budur. Eğer buna evet derseniz ülkemiz çok kötü bir duruma girecektir” diyerek sonlandırdı.
Haber: Hayati Akbaş
Comments are closed.