Arhavi Doğa Koruma Platformu (ADOKOP) ve Artvin Derelerin Kardeşliği Platformu destekçileri MNG şirketinin İstanbulda gerçekleşetiren “ Artvin Günleri”ne sponsor olmasını protesto ettiler. Eylem Feshane’ki standlar dışında başlatıldı ve daha sonra standların bulunduğu alanda devam etti.
Artvin ve Arhavi’de var olan doğa turizmi yok edecek olan HES lerin sahipleri burada ne yüzle turizmden ve Artvin’in geleceğinden bahsedebiliyorlar.. Halkın bu şirketlerin gerçek yüzlerini bilmesi gerekir diyen platform destekçileri bir de basın açıklaması yaptılar.
Açıklama aynen şöyle;
“CENETİN YERYÜZÜNDEKİ TEK ÖRNEĞİ YOK EDİLMEDEN DESTEK VER! ARTVİN’DE GELECEĞİNE SAHİP ÇIK “Dağ ile denizin, gök ile yerin, ovayla zirvenin, ormanla toprağın ve tabiatla insanın ahenkle iç içe geçtiği nadir bir yeryüzü demeti” Artvin’in geleceği için sesleniyoruz. Bugün burada sizlere, Cennetin yeryüzündeki bir örneği olan Artvin tanıtılıyor. Başı dumanlı dağlarında bulut olduğunuz, gökyüzünde yıldız, denizinde fırtına, deresinde kırmızı benekli alabalık, kayaların üzerine konmuş toz tanesi toprakta açmış çiçek, kızıla boyanmış yeşilin 27 tonunda renk olduğunuz Artvin… Oysa bizler; denizini yolda kaybetmiş Karadeniz, havzası elektriğe kapılmış Çoruh, 20 yıldır sürgüne zorlanan Yusufeli, sular altında boğulmuş Muratlı, Zeytinlik, Oruçluyuz, siyanürle zehirlenmek istenen Artviniz…
Son iki yıldır düzenlenen ve gururla izlediğimiz Artvin Tanıtım Günlerinde, acı ama gerçek olan bir katliama dikkat çekmek istiyoruz. Cenneti cehenneme çevirmek isteyenlerin sponsorluğunda düzenlenen bu Artvin Tanıtım Günlerinde durup bir dakika düşünmenizi istiyoruz; yalnızca yeşilin 27 ayrı tonunun olduğu bir doğayı, sıralı dağları, baharda kızıla boyanan yeşili, sıra sıra şelaleleri, deli akan eski Çoruh’u, kayaları yeşerten nehirleri, bin bir renk çiçekleri, başı dumanlı dağları, kelebekleri, kuşları, arıları, ayıları, şifalı endemik bitkileri ve de suyla gelen kültürle yoğrulmuş güzel insanı… Bu güzelliklerin yok olma, yalnızca fotoğraflarda kalma olasılığını düşünün! Yüzölçümü 7 bin 436 km2 olan CENNETİN yeryüzündeki tek örneği Artvin’in cam fanuslarda bir müzeye dönüştüğünü düşünün! Kendini gökyüzünde, gökyüzünü içinde hissettiğin o Artvin; deresiyle, havzasıyla enerji adı altında, dağları taş ocağı, ormanları maden adı altında YOK EDİLMEK İSTENİYOR. DSİ verilerine göre yalnızca Çoruh Havzasında toplam 15 adet baraj ve 166 adet Nehir tipi HES yapılıyor ve yapılmak isteniyor. Üstelik ısrarla havza planlaması yapılmadan ve mahkeme kararları yok sayılarak.
Artvin Orman Mühendisliği’nde Hakan Coşkun tarafından hazırlanan tezin verilerine göre: Artvin’in Murgul İlçesi sınırlarında tamamı ormanlık alan içerisinde bulunan Kabaca HES tesisi için yaklaşık 10.989 hektarlık bir ormanlık alanın yok edildiği belirlenmiştir. Artvin’de toplam 116 HES tesisi projesi var. Araştırmaya göre yalnızca Artvin’in ormanlık alanlarında meydana gelebilecek arazi kullanım değişimi ve tahribat miktarının yaklaşık 1.274,72 hektar olacağı tahmin ediliyor. Ve hükümet ısrarla “Entegre (bütünleşik) Havza Planlaması” yapmadan bir bütün olarak değil tek bir HES üzerinden çevresel etkileri ölçüyor. Oysa bir dere üzerinde 15-20 HES inşa etmek istiyor. Bu, suların BORULARA HAPSEDİLMESİ, Yeşil Artvin’in kuru ve insansız bir hale dönüştürülmesi demektir.
Altın çıkarmak için Artvin’in tam tepesine, yer altı sularının bulunduğu alana siyanür havuzları koymak istiyorlar. “Bugünkü teknolojide o altınları çıkarmak, Artvinliyi siyanürle zehirler” diyen bilimsel raporlara inat, teknolojinin gelişmesini beklemeksizin alel acele, herhangi bir alternatif arayışına gerek duymadan siyanürle altın çıkarmaya kararlı olduklarını açıklıyorlar.
Kim için Artvin ve Artvinli feda ediliyor. Cengiz İnşaat için. İhalede hile ile yasalar çiğnenerek, halkı siyasete alet edip bölerek. İşte o Cengiz inşaat, öğrendik ki Artvin Tanıtım Günleri’nin sponsoru! Hangi Artvin’i tanıtıyorlar? Yarın müzeye koyacakları kalıntıların tanıtımını da muhtemelen onlar yapacak. Arhavi’de 14 ayrı HES yapmak isteyenler, yine Arhavi’de doğmuş bir işadamı olan Mehmet Nazif Günal’ın hırsından yararlanıyor ve havza planlaması yapılmadan, çevreye verilecek zarar topluca ölçülmeden, halkı görülmemiş bir şekilde ikiye bölüp çıkar çatışması yaratarak HES’lerin yolu açılmak isteniyor. Arhavi’nin turizm geleceği, şifalı endemik bitki örtüsüyle dünyanın el değmemiş nadir yerlerinden biri olan Kamilet’e, yayla yolu adı altında hileli bir şekilde HES yolu yapmak isteyen MNG, hilede dur durak bilmiyor. Konaklı ve Kemerköprü köy sınırlarındaki dere havzasından aldığı suyu borulara hapseden MNG, dağı aşarak ilçe merkezine HES yapmak istiyor. Üstelik Mahkeme ile belirleniyor ki söz konusu projenin Çevresel Etki Değerlendirme Raporu, hileli bir şekilde hazırlanmış. Mahkeme’nin yalnızca hile değil, yedi ayrı yanlış tespit edip iptal ettiği projeye, Çevre Bakanlığı yeniden ÇED raporu verdi. Mahkeme ayrıca MNG’nin projesi Kavak HES için yapılan Acele kamulaştırmayı da hukuka aykırı buldu ve iptal etti. Vatandaşın arazisini Devletin gücünü kullanarak zorla almak isteyen MNG’nin oyunları bununla da kalmıyor. Yalnızca doğduğu toprakları talan etmekle kalmayan MNG, Arhavi halkı arasına nifak tohumları ekmeye de çalışıyor. Antalya’da Bodrum’da otel adı altında orman katlettiği iddiasıyla sık sık basında yer alan MNG, bugün doğduğu toprakları kurutmak için her türlü hile yolunu kullanıyor.
Mahkeme kararlarına rağmen talandan vazgeçmeyen MNG, bugün burada Artvin’in tanıtımı için sponsor olmuş! Bugün burada yapılan bu organizasyonu destekliyoruz ancak; doğa dostu, Artvin sevdalısı ve hukuk devletinden yana olan insana, insanlığa Artvin’in kurtuluşu için sesleniyor, memleketlerine ihanet edenleri kınıyoruz.
Artvin; enerji, maden, taşocağı, kömür tesisi adı altında kanunlar ve insanlar yok sayılarak yok edilmek isteniyor. Artvin’de adeta bir SOYKIYIM yaşanıyor. Bizler, Şavşat ve Şavşat’ın kelebekler vadisi Papart’ta, Ardvnuç’ta, Borçka Macahel’de, baraj suları altında kalacak olması nedeniyle 15 bin insanıyla sürgüne gönderilmek istenen Yusufeli’nde, bakır madeniyle daha önce vurgun yemiş ve henüz yeni yeşeren ve yeniden tehdit altında bırakılan Murgul’da, Hopa’da, Arhavi’de, Artvin merkezde doğa talanına izin vermeyecek, hukuk savaşımızı sonuna kadar sürdüreceğiz. Eğer cennetin yeryüzündeki son örneğinin yok edilmesini istemiyorsanız, Artvin ve ilçelerini ziyaret edin, doğa talanına karşı dik duruşumuzla yaptığımız eylemlere destek verin.
SESİMİZİ DUYUN, DUYURUN… ARHAVİ DOĞA KORUMA PLATFORMU (ADOKOP)”
Fotoğraflar: Şafak Tuzcu Hacaloğlu
Comments are closed.