ATMACACILIK BİR KÜLTÜR MÜ ?
Yazan: Kemal Özbayraktar (Eczacı – Atmacacı)
Avcılık doğa ile bütünleşmektir. Bu uğraşı, medeniyetin ve günümüz teknolojisinin bize kullanmayı unutturduğu beşeri yetenek ve becerilerimizi kullanmamıza olanak sağlar.
Atmacacılık; Böcekle kuş, kuşla kuş o kuşla da avcılık yapma sanatıdır. Yani atmacacılık insanların tesadüfen yapmış olduğu, sadece bir yırtıcı kuşu eğitebilmek ve ondan faydalanarak avcılık yapmak olayı değildir. Bütün aşamaları ile sırları teferruatlarda gizli, yırtıcı kuşu yakalamaya hazırlık, yırtıcı kuşu yakalama, yırtıcı kuşun cinsini ve türünü seçme, renk, özelliklerini tespit etme ve kuşa kuş avlatabilme; bilgi, beceri, maharet ve kültür gerektirir. Bütün bu tespitler sembolleşmenin kanıtı ve kültürün ta kendisidir. Bu olgu bir kültür av ve doğa sporudur.
Atmacacılık atalarımızdan bize kadar gelmiş ve bizim de gelecek nesillere bırakacağımız bir gelenektir. Bu geleneğin devam edebilmesi; bu sporu ve kültürü, bilgiyle, bilinçle en az zarar verecek şekilde ve zamanda yapmaktan yine vakti gelince atmacayı tekrar doğaya salmaktan geçer. Bir şeyin korunması için değerli olması gerekir. Biz atmacacılar için atmaca sevgisi o denli fazla ve değerlidir ki, bu kültürü, atalarımızdan kalma mirası en iyi, en doğru şekilde yaşamak, bu değeri gelecek nesillere taşımak bizim için en önemli görevdir. Atmaca, doğada biri birinden farklı olmayan şahin, doğan, delice, kerkenez ve diğer gündüz yırtıcı kuşlarla birlikte güzeldir. Bunun için sevgimiz yalnız Atmaca için değil, diğerleri içinde ayırt edilmeyecek bir bütündür.
Gelenek ve göreneklerimize saygılı ve bağlı bir devletin bireyleri olarak, yasalara saygılı olmaktan asla vazgeçmiyoruz. Ancak İnsanların devlet için değil, devletin insanlar için var olduğu fikri ve inancını savunuyoruz. Bu düşünce ile çıkarılan av yasalarının ülke çıkarlarına ve şartlarına uygun olması göz önüne alındığı gibi av sporunun gelenek görenek ve kültürleri etkilemeyecek biçimde düzenlenmesini istiyor, T.C. Orman Bakanlığı, Milli Parklar Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü yetkilileri ve DHKD üyeleri ile birlikte çalışmayı, gerekirse eğitim ve öğretimle, kültürümüzün sürdürülebilir olmasını diliyoruz. Birlikte hareket etmek için, yöre atmacacısı, avcısı, tüm araç ve diğer sivil toplum örgütleri ile beraber, her türlü özveriye hazır olduğumuzu belirtmek istiyoruz.
ATMACA AVI NASIL YAPILIR
Atmaca avlamak için önce bir tuzak hazırlanır.Bu tuzak atmaca için değil atmaca avı için yem olarak gösterilen atmaca kuşu yakalamak için yapılır.Bölge insanı bu tuzak aletine RAGİ, atmaca av kuşuna da ĞAÇU demektedir. Yanlız ĞAÇUyu da yakalamak için önce danaburnu yakalamanız gerekir.Kısacası önce danaburnu, danaburnu ile ĞAÇU ve ĞAÇU kuşu ile atmaca yakalnıyor.Ve sonuçta da atmaca ile bıldırcın yakalıyorsunuz.İş biraz uzun gözüküyorsa da karışık değildir.Tuzak (ragi) ile yakalanan ĞAÇU kuşu bir çubuğa 50 cm lik iple bağlanır ve sadece konduğu çubuğu görecek şekilde gözü kapatılır(genelde gözün üst kısmına deri yapıştırılır) .Ğaçu kuşunu yemeği genelde et parçası olup oda ip sarılarak çubuğa (kuşun uzanacağı) şekilde bağlanır.
Tüm hazırlıktan sonra avcı ağı ve ğaçu kuşu ile yüksek dağlara çıkar(buraları atmacaların geçtiği güzergahlardır ve atmacacılar bu yerleri çok iyi bilirler) Avci bu yerde kendinin avlayacağı atmacanın görmemesi için bir kamuflaş yeri yapar. Buna da avcılar ÇERGE demektedirler. Çergenin hemen önüne ağ gerilir ve avcı ağın arkasında çubuğa bağlı ğaçu kuşunu oynatır. Atmaca da kuşu avlamak için daldığında önde göremediği ağa düşer.Yakalanan ham atmacaya hemen boyun bağı yapılır.Bunun sebebi evcil olmayan hayvanın kendine zarar vermesini önlemektir.Yakalanan atmaca daha sonraları evcilleşmesi için genellikle halkın yoğun olduğu yerlerde ele veya ağaç dallarına konarak beslenir.
Ava çıkılacağı zaman atmaca aç tutulur ve ayağına belli uzunlukta ip takılır.Bıldırcın yakalamak için salındığında avını yapan atmaca avcıyı çok yanaştırmaması halinde avcı ancak ipi yakalayarak atmayacayı tutabilir.