Bu yazımda eski Arhavi sahilini çok güzel anlatan iki eski sahil fotoğrafını yorumlayacağım. Bu fotoğrafları kim çekti bilemiyorum ama bir Arhavili olarak, kim çektiyse ona çok teşekkür ediyorum.
Sahildeki sembol ağaç her zamanki yerinde ve kıyıdaki beyaz iki katlı bina yani Sahil Palas dalgalar tarafından birkaç kez yıkılsa da yeniden yapılmış. Bu fotoğrafların 1962-65 yılları arasında çekildiğini zannediyorum. Sağ üstte eski postane binası ve yanında Petrol Ofisi binası var ve şimdiki Özgür Otelinin bulunduğu yerde ise Atalaylara ait üst katı Ziraat Bankası olan iki katlı bina fotoğrafın sağ alt köşesinde görülüyor. Hükümet Konağı ve Adliye binaları bahçeleri dışında gözükmüyor. Öndeki inşaat ise Atalay Oteli, Tuzcu Palas ve Sahil gazinosu daha yapılmamış, uzakta hastane binası seçiliyor, sahilde araçlar ve kıyıda birkaç tekne ile dönemin Arhavi sakinleri sahilde dolaşıyor. Tertemiz bir deniz ve kıyının her yerinde denize girmek mümkün.
Fotoğrafta daha yeni yıkılan Tuzcuların evi ve yanında çay atölyesi gözüküyor. Eski sahil yolu daha yeni açılıyor. Çay fabrikasının inşaatı bile başlamamış. Şimdi bu alanda apartman ormanı var. Ama bu ormanda nefes almak bile çok zor. Oysa Merkez Camii ile Çay Fabrikası arasındaki alan 1960’ta yapılan şehir planında yeşil alan olarak tasarlanmış ve onaylanmıştı. Şimdi gözlerinizi kapayın ve Merkez Camisinden Çay Fabrikasına kadar olan alanda şu an bulunan apartmanların olmadığını düşünün. Her türlü etkinliğe açık geniş bir park düşleyin ve böyle tasarlandığı halde mülkiyet hırsının yaşam alanlarını nasıl güneşin dahi giremediği apartman ormanlarına dönüştürdüğünü görün. Temennimiz sahil dolgu alanının da böyle bir hırsın kurbanı olmamasıdır.
Başka bir yazımda buluşmak dileğiyle mutlu, sağlıklı ve biraz da çevreci kalın…
Comments are closed.