Wednesday 16th October 2024,
Arhavi – Arhavizyon

EY MEMLEKET BEN GELDİM !

Fayans gibi diziliyor toprağa yağmur,bıçak kesiği gibi esen rüzgarın hayrına dereler toprak yumağı ile ne varsa katıp üstüne yol alıyor Karadenize.

Memleketin mühendisi diyorlar eskiler ağustos yağmurlarına..

Ve Şubat onaltıdan kahveye adanmış,yağmur yalnızlıkları şarkıları dökülüyor.Marsis güneyde,ufukları sisli yorgun karadenizin zamana anlatmak istediği hikayeler karşılıyor beni,hoşgeldin diyor takalar..

Daha kötüsü de bir gürcü radyosunda aşk başlıyor ”var maziren si maçven guri/göremiyorum seni kalbim acıyor/,kendimi kaybediyorum.Ve iş olacağına varıyor böylece,e hadi buyrun : )

Bir pencere düşünün perdesi yok,tereğinde saksılar yok,güneş bakmıyor ! Yaşamanın yalnızlığa kattığı gaf gibisi yok belli ki.

Dağların yamacına kurulu hikayelerin baş kahramanı evler,şimdi hangi yel ile yağmur yaralıyor onu kimbilir.Adım attıkça kırgınlığı hatırlatan köylerin o şen,şakrak eskileri kumar ağacı kokusu ile vicdanın zindanlarını tıkıyor kahretsin.

Çamura battığımız için dik yürüdüğümüz köy meydanları,Niyazi amcanın petrolü,orüsün düzlüğü,bakırcı osmanın hatırı,sen diyor köy, susarak anlatmaya çalıştığım günden beri hala dik mi yürüyorsun o meydanlarda oğul..Memleket diyorum,bana senden zamanla bahsetmeyen insanlar,sana gelemeyişlerim,sana işledikleri cinayetlere dur diyemeyişim..

İçimdeki bu küfürden sonra duâ ediyorum;hatıranın tadı inşallah hâlâ sana aittir!

Ve daha neler aklımdan geçiriyorum bilemezsin,bunları adına ekleyip nice cümleler koyuyorum.Beş para etmiyen gurbetin ağız kokusunu çeken ben,çıplak iki tren yolunda ilerler gibi denizlerinde boğulduğum hayattan uzaklaştıkça seni anıyorum.

Bugün biraz daha senden bahsedersem herkes anlayacak,işte böyle esiyorsun fırtınalarda,hatıralarda..

Diyeceğim o ki,ben sana bağlı bir toprak parçası iken,sen bir gün çıkıp “işte geldim…” diyecek insanları bekliyorsun..

Ben bu hikaye ardına  kül tablasına  ceset daha bırakıyorum,masama bir büyük daha,takvimlere bir tik,hayata koskoca dağların, tellerin, uzayıp giden her şeyin anlatmaya çalıştığı bu gece, bu soğuktaki aşk’ı bahşediyorum..

Ey memleket ben geldim !

Osman Yivci


Paylas

About The Author

Comments are closed.