Artvin halkı Ormanları koruyor, Orman Genel Müdürlüğü ise Ormanları keseceğim diyor.
CHP Artvin Milletvekili Av. Uğur Bayraktutan “Artvin’de ağaç katliamında rolü olan ve asıl talimatı veren kişinin kim olduğunu biliyoruz. Ağaçlara dokunacak olanlardan hesap sormak boynumuzun borcudur. Buna imza atan ağaçları ve çevreyi yok etmek isteyen kimse, hangi makamda olursa olsun bedelini en ağır şekilde ödeyecektir. Eğer Artvin’de bu mücadele neticesinde bir tek kişinin burnu kanarsa bunun sonuçlarına herkesin katlanacağını ilin Milletvekili olarak hukuk çerçevesi içerisinde yapılması gereken her şeyi Artvin’i korumak için yapılacağının bilinmesi isterim. Artvin halkının bu haklı mücadelesinin yanında bana bedeli ne olursa olsun duracağım.” ifadelerine yer verdi.
Artvin’de çevre mücadelesini yürüten Yeşil Artvin Derneği bir basın açıklaması yaparak Artvin halkını uyardı. Yeşil Artvin Derneği tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Değerli basın mensupları, Sevgili Artvin’liler; Zalimin zulmü devam ediyor. Bir kez daha sabrımızı denemek, gücümüzü test etmek istiyorlar. Çoruh’un azgın suyu bile hapsedildiği setlerin arkasında uyuyor da düşman uyumuyor. Yeni bir sınav bizleri bekliyor.
Cerattepe’de 2012 yılında başlayan süreçte daha önce de olduğu gibi haklı olduğumuz Rize İdare Mahkemesinin kararı ile kanıtlanmış oldu. Mahkeme kararında açık olarak Cerattepe bölgesinde madencilik yapılamayacağı, Artvin halkının bir tercihle karşı karşıya olduğu, ya Artvin’in bu haliyle kalacağı, ya da madencilere terk edilmesi gerektiği, ikisinin bir arada olamayacağı belirtilmişti. Öncelikle bu kararı veren, baskılara boyun eğmeyerek sadece vicdanlarının sesini dinleyen ve bu nedenle sürgüne gönderilen iki değerli hakimi saygı ve minnetle anıyoruz. Mahkemenin bu kararı maden şirketi tarafından temyiz edilmiş olup dosya halen Danıştay aşamasında iken maden şirketi bu davadan umudunu kesmiş olacak ki, bu kez yeni bir ÇED raporu hazırlayarak ilgili bakanlığa sunmuş, seçim atmosferinin karmaşasından yararlanan maden şirketi bütün yasa dışı yolları kullanarak bu raporun kabul edilmesini sağlamış ve yeni bir ÇED olumlu kararı askıya çıkarılmıştır. Böylece yeni bir dava süreci de başlamış olmaktadır.
Bu ÇED Olumlu kararı yasadışı bir karardır. Rize İdare Mahkemesi, kararında, önceki ÇED raporunun eksik olduğunu ve tamamlanması gerektiğini değil, Artvin’de dava konusu yerde madencilik yapılamayacağını açıkça hüküm altına almıştır. Bunun çok açık tek bir anlamı vardır: Artvin’i Artvin halkı değil madenciler terk edecektir. Maden şirketi bunu anlamamış olacak ki yeni bir ÇED raporu ile mahkemenin bu kararının arkasından dolanabileceğini zannetmektedir.
Elbette yeni dava hazırlıklarımız devam etmektedir. Bütün yasa dışılıklara rağmen hukuk ve adaleti aramaktan vazgeçmeyeceğiz. Maden şirketi mahkemenin bu iptal kararına dayanarak yeni ÇED hazırlamış olduğuna göre bu ilk kararın sonuçlanmasını beklemek durumundadır. Yeniden hazırlanan bu dosyada kurum görüşleri alınmamış, bazı evraklar sonradan tamamlanmıştır. Şirket yeni izinler için hemen başvurmuş ve Orman Bölge Müdürlüğünün görüşü 17.06.2015 tarihinde baskı ile alınmış ve elden verilerek Ankara’ya gönderilmiştir. Orman Bölge Müdürü ile 16.06.2015 tarihinde yapılan görüşmede baskı ile yanlı görüş bildirmemeleri istenmiş, Bölge Müdürü normal prosedürün izleneceği sözünü vermiş, aynı akşam talimatla imzalatılan belgeler maden şirketine verilmiştir. Bir bölge müdürü Artvin halkına yalan söylemiş, makam ve rütbesini korumak, sadece kendi huzuru ile emekli olabilmek amacıyla bir maden şirketinin baskı ve talimatıyla görevini kötüye kullanmıştır.
2007 yılından bu yana inat ve ısrarla Cerattepe’de orman katliamı yapmaya çalışan bir Orman Bölge Müdürlüğüne karşı ormanları Artvin Halkı korumaya çalışmaktadır. Ormanları Cerattepe’de 2007’de mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı, 2014 yılında Mersivan-Oruçlu yolunda ve Cerattepe’de Artvin halkının karda-kışta direnişi kurtarmıştır. Bu inanılır gibi değildir ancak bu aynı zamanda bir Orman Bölge Müdürlüğünün düşürüldüğü sefaleti göstermektedir. Ülkenin en köklü kurumlarından ve en büyük zenginliğimiz olan ormanlarımızı korumakla görevli bir kurumun bu hale düşürülmesine sebep olan bu idarecileri kınıyoruz, şikâyet ediyoruz. Görevlerini kötüye kullanan bu kamu zararlılarından elbette hesap soracağız.
Bu vesile ile ilin huzur ve güvenini sağlamakla, halkın sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını korumakla görevli, bütün kamu yöneticilerini uyarıyoruz. Bizler bu zor coğrafyada devletimize yük olmadan huzur ve barış içerisinde, kardeşçe yaşamaya çalışan bir halkız. Bizlere gölge etmeyin başka ihsan istemiyoruz. 25.000 kişinin yaşam hakkını ahlaksız bir kar hırsının kurbanı etmeyin, bu halkın valisi, idarecisi yöneticisi olun, maden şirketinin ahlaksız sahibinin masasında değil, bu halkın gönlünde yer edinin istiyoruz. Aksi taktirde 20 yıllık bu mücadelede sizlere minnetimiz olmadığını, kaybedecek bir şeyimizin de kalmadığını, yaşam hakkımızı korumak için ne gerekirse onu yapacağımızı bildiriyoruz. Yine bu dönemde kumar borçlarını maden şirketinin çek defterleri ile ödemek için onur ve haysiyetlerini pazarlayan kişileri Artvin halkının bilgisine ve değerlendirmesine bırakıyoruz.
Yeni bir ÇED’le ilgili yeni dava süreci beklenmeden, bu ÇED yargı onayından geçmeden Cerattepe’de bu Orman Bölge Müdürüne rağmen ağaç katliamı yaptırmayacağımızı, canımız pahasına yaşam hakkımızı savunacağımızı ilan ediyoruz. Bu günden sonra da dağlarımızı bekliyoruz. Zalimin zulmü varsa Artvin Halkının 20 yıllık mücadele deneyimi var. Gelin, Cerattepe’deyiz, Bekliyoruz.
Bütün bu duygularla, 20 yıllık mücadelede bizleri hiçbir zaman yalnız bırakmayan, Artvin halkına saygılar sunuyor, yaşam hakkımızı bir kez daha savunmak, kadim haklarımızı korumak, yaşamı bize emanet edilmiş canlıları sahiplenmek için Cerattepe’ye bekliyoruz”.
Haber: Hayati Akbaş
Comments are closed.