Tuesday 10th December 2024,
Arhavi – Arhavizyon

“DANIŞTAY’IN CERATTEPE KARARI HUKUK SÜRECİNİN SONU DEĞİLDİR!”

Artvin Barosu Başkanı Ali Uğur Çağal, Adalet Yürüyüşü ve Danıştay’ın Cerattepe kararı ile ilgili açıklamalarda bulundu.

 

Başkan Ali Uğur Çağal, Adalet Yürüyüşüne her yurtseverin katılması gerektiğini adalet kavramının herkesi yakından ilgilendirdiğine vurgu yaptı. Çağal, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü son derece doğru ve gerekli bir eylemdi. Belki de bunun 16 Nisan’da YSK’nın mühürsüz oyların geçerli olacağı açıklamasının hemen ardından yapılması gerekirdi. Çünkü o açıklama bir adaletsizliğin itirafıydı. Sandıktan Eveti’n değil Hayır’ın çıktığını düşünen milyonlarca insan var. Bırakın siz hayır diyen insanları Evet, oyu vermiş olanlar bile bir haksızlığın, yanlışın varlığını vicdanlarının baskısıyla itiraf ediyorlar.

 

O zaman yapılmayan yürüyüş bugün yapılıyorsa doğru bir şeyin dün veya bugün yada yarın yapılması ondan bir değer kaybettirmez. Çünkü haksızlıklar, adaletsizlik olduğu gibi duruyor ve düzeltilmiyorsa başka ne yapacaksınız.. Bugün dünyanın hiçbir yerinde böyle bir anayasa yok. Afrika’da bile yok. Tek kişinin hükmettiği, kararnamelerle yönetilen ülke haline geldik.

 

Muhalefetin Muhalefet Etmesini Anlayamıyorum!

Kılıçdaroğlu’nun bu yürüyüşünü eleştirenler var. Ama başka çare kalmadı. Kılıçdaroğlu’nun yaptığı bu eylem son derece demokratik ve hukukidir. Burada benim anlamakta zorlandığım muhalefetin muhalefet etmesi. Perinçek ve Bahçeli’nin adeta iktidar sözcüleri gibi konuşmalarıdır. Adaletin aranması gereken yer TBMM’dir diye bir cümle kuruyorlar.

Allah aşkına meclis mi kaldı? Bir kişi ne diyorsa o. Ülke kararnamelerle yönetiliyor. Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek Adaletsizlik yok diyor. Bildiğim kadarıyla kendisi de hukukçudur. Bunu nasıl neye dayanarak söylüyor? Kanalından ve gazetelerinden sürekli eleştiriler yapıyor. Topu topu 170 bin oy almış bir partinin TV’si var. Gazetesi her gün çıkıyor. Bunu hangi kaynaklarla sağlıyorlar? Halk TV ne zorluklarla halkın desteği ile yayın yapıyor? Onlar kadar.

 

Adalet Yürüyüşünü Her Gün Yürüyen 10 Binler Adımlarıyla Yorumluyor

Ama 10 binlerce halk her gün bu yürüyüşe katılıyor. Biz de barolar olarak bu yürüyüşe katıldık. Her baro bağımsızdır. Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu katılmamışsa o onu bağlar. Her baro bağımsızdır. Kendi iradesi ile hareket edebilir. İstanbul Barosu eski Başkanı Kocasakal’ın açıklamaları genelden çok kişiseldir.

Buna karşın İstanbul Barosu eski başkanlarından Turgut Kazan’ın açıklamaları da bu demokratik eylemi doğru bulan ve destekleyen mahiyettedir. Burada diyeceğim şudur. Bu yürüyüşe katılmayabilirsin. Ama üstünde yorum yaparak kendini savunma zorunluluğunda hissetmezsin. Halk neyin doğru, neyin yanlış olduğunu çok iyi görüyor. Sizin konuşmanız bir şeyi değiştirmez.

Adalete Güven Yüzde 20’lerde İse Bu Yürüyüş Doğru Bir Eylemdir

Hiç kimse adaletsizlik yoktur. Her şey yolundadır diyemez. Diyen de mecburiyetten, çıkarlarından dolayı diyebilir. Türkiye’nin hali ortadadır. Bakın cemaatler hukuka sızdıklarında neler yaşandı. Adalete güven yüzde 20’lere indi. Bu ülkenin hakimine savcısına güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz? Adalet, Evrensel Hukuk kurallarının kimseyi ayırt etmeden sadece haklıdan yana verilen kararlarla

Sağlayabilir. Maalesef hukuka siyaset bulaşmıştır. Geçmişte, ülkeyi yönetenler tarafsız kalan bertaraf olur demediler mi? O zaman siz bu yürüyüşe siyasidir katılmam diyerek bertaraf mı olacaksınız? Adalet siyasi baskı altına girmiştir. Adalet Yürüyüşü yapılırken hiçbir parti flaması, sloganı, amblemi yok. Kılıçdaroğlu her gün açıklama yapıyor. Bu yürüyüşün halk yürüyüşü olduğuna vurgu yapıyor.

 

HDP Bahane Edilerek Bu Yürüyüş Karalanamaz!

 

Şimdi HDD’de bu yürüyüşe katıldı diye eleştiri yapanlar, bu hareketi farklı yönlere çekmek için inanılmaz propagandalar yapıyorlar. Bu yürüyüşe Demokrat Parti de katıldı. DSP katıldı. Birçok parti katıldı. Orada halk yürüyor. Yürümek isteyen herkes yürüyor. O zaman Dolmabahçe’de bu HDP’lilerle görüşüp 10 maddelik anlaşmayı kimler yaptı? Bir eleştiri yapılırken insaflı olmak lazım… Bu yürüyüş, şuna buna, ona değil, herkese adalet yürüyüşüdür.

Bu çok doğru bir harekettir. Herkes katılmalı ve destek vermelidir. Biz Artvin Barosu olarak bu yürüyüşe katıldık ve destek verdik. Ben orada inancı gördüm. Azmi gördüm. İnsanlardaki kararlılığı gördüm. Her gün 20-30 bin insan tek bir anaç için tek bir slogan ile Hak Hukuk Adalet ile yürüyorsa bu yürüyüş doğru ve haklı bir yürüyüştür.”dedi.

Danıştay’ın Kararı Malumun İlanıdır! Eğer Aksi Karar Verilseydi Şaşırırdım!

Danıştay’ın Cerattepe ile ilgili verdiği kararı da değerlendiren Başkan Ali Uğur Çağal; “Karar sürpriz değil. Bizim bildiğimiz beklediğimiz bir karar. Oradan farklı bir karar gelse şaşırırdık. Cerattepe davası burada bitmez. Anayasa Mahkemesi’ne gidilecek. Buradan çıkan sonuca göre eğer iç hukuk yolları biterse AİHM’e Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de gidilecek.

 

Cerattepe Aynı Artvin Aynı Karar Farklı Peki Değişen Ne?

Bakın aynı Danıştay, aynı Cerattepe, ne Cerattepe’nin konumu, eğimi, durumu değişti, ne de Artvin değişti. Değişen hiçbir şey yok. Ama karar değişiyor. Neden? Çünkü hakimler değişti. Bu Adalet Yürüyüşü Artvin özelinde aynı zamanda Cerattepe için de yapılıyor. Cerattepe’ ye Adalet afişi ile bu yüzden yürüdük.

 

25 Yıllık Onurlu Mücadeleyi Algılayamayan Küçümseyen Bazı Yandaşlar Çıkarcılar Var!

Bazı yerel basın organlarında ve sosyal medyada Cerattepe ile ilgili algıya yönelik yazıları da değerlendiren Başkan Ali Uğur Çağal, maalesef Cerattepe davası ile ilgili maden yanlısı yazı yazanlar var. Bu mücadeleyi küçümseyen, Artvin Halkı’nın 25 yıllık onurlu mücadelesini şahsi küçük menfaatleri için görmemezlikten gelenleri Artvin Halkı çok iyi tanıyor ve hak ettiği değeri veriyor.

Miting İçin İzin İstedik Cevap Bile Verilmedi!

Bakın biz Artvin Valiliğine son gelişmelerle ilgili bir miting yapmak için izin istedik. Bir ay olacak ama bize cevap gelmedi bile. İnsanlar hem genel olağanüstü hal hem de valilik genelgesi ile dışarı çıkamıyor, Kimse sesini çıkarmıyor diye bunu Artvin halkı artık madene karşı çıkmıyor, Sadece Yeşil Artvin Derneği karşı çıkıyor algısı yaratma fırsatı olarak değerlendirenlere diyecek bir sözüm var elbet. Yeşil Artvin Derneği, Artvin’de yaşasın yaşamasın, Tüm Artvinlilerin özellikle Cerattepe davası içinkurulmuş, içinde tüm siyasi parti, STK, odaların, kısaca Artvin halkının yer aldığı halkın kurduğu büyük bir STK’dır.

 

Cerattepe ’deki Madencilik Artvin’i Haritadan Siler

Cerattepe’ de yapılacak madencilik faaliyetinin Artvin’i haritadan sileceğini herkes biliyor. Çünkü Kafanızı kaldırdığınızda tepenizdeki tepenin adıdır Cerattepe. Bu kadar yüksek eğim varken, Şehir bu tepenin yamacında tutunmuşken, bunun için ne olacak diye soru sorup bilim adamından cevap beklemeye gerek yok. Zaten bunun için bilimsel raporlar mevcuttur. Maden lehine Konuşanlar da, yazanlar da başımıza nelerin geleceğini çok iyi biliyor. Ama onlar bunu dile getiremiyorlar.

Cerattepe’nin de Artvin’in de Türkiye’nin de kurtuluşu bu adaletsizliğin ortadan kaldırılmasından sonra mümkün olacaktır. Onun için Adalet Yürüyüşü çok önemli, doğru ve haklı bir hukuksal eylemdir. Burada herkesin sıkça söylediği cümleleri tekrarlayarak bitirmek istiyorum. Adalet herkese lazım… Adaletsiz bir toplumun, bir ülkenin ayakta kalması mümkün değildir. Bu adalet yürüyüşünün karalamalara, algı operasyonlarına, haksız eleştirilere rağmen önemli mesajlar vereceğini ve dünyada ses getiren büyük bir hukuksal ve demokratik eylem olacağına ve mutlaka sonuç alınacağına inanıyorum.”

Haber:Hayati Akbaş


Paylas

About The Author

Comments are closed.