Sunday 13th October 2024,
Arhavi – Arhavizyon

GAZETECİ İSMET BAŞAR, CHP’DEN ARTVİN MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI

Cumhuriyet Halk Partisi’nden 25. Dönem milletvekilliği için Artvin’den aday adayı olan Gazeteci İsmet Başar adaylığını yaptığı geniş katılımlı bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu.

Aday olmasına genel ve yerel politikalardaki başarısızlıkların neden olduğunu belirten Gazeteci Başar, konuşmasına Mustafa Kemal Atatürk’ün; “Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır” sözüyle başladı.

Başar, 22 yılını gazeteciliğe vermiş ve bu güzel coğrafyanın her bir noktasını adım adım gezmiş dolaşmış Hopa kıyılarındaki balıkçıdan yaylada inek sağıp şaşortluk yapan nineye kadar her bir bireyin sorununu ve çözümünü en bilen bir kişi olduğunu söyledi. Sorunları ve çözümleri iyi bilen bir gazeteci ve bir aydın olarak siyasete uzak kalma sonucunun cahil insanlar tarafından yönetilmek olduğunu belirtti.

ismetbaşar-1-a

Konuşmasında sıkça Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerinden örneklemeler yapan Gazeteci Başar; “ Yüce Atatürk; ‘Siyasetle ilgilenmeyen aydınları bekleyen sonuç, cahiller tarafından yönetilmeye razı olmaktır. Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden, içerideki cephenin suskunluğudur” diyor. Başımızda 12 yıldır devam eden, bir felaket var. Bu 12 yıllık felaketin sonuçlarını her gün daha çok hissediyoruz. Biz, daha ne kadar suskun kalıp, köşemize çekilip olup biteni seyredeceğiz? Bu nereye kadar böyle devam edecek? Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcutsa artık harekete geçmeliyiz.

Karşı taraf yönetimi elde tutmak için her yola başvuruyor biz ise sadece oturup eleştiriyoruz. Hiçbirimizin sadece eleştirmek gibi bir hakkı yok. Hepimizin elini taşın altına koyma zamanı gelmiş hatta geçmektedir. Ülkemiz göz göre göre bölünüyor, ülkede terör kol geziyor. Türkiye Ortadoğu bataklığının artık kenarında değil tam ortasındadır. Etrafımızda dost ülke kalmadı. Bütün komşularımızla ipler gerilmiş kavga eder durumdayız. Dışarıda itibarımız kalmadı.

ismetbaşar-2-a

Dünya, Türkiye içerisinde gelişen ve dışarıya dönük izlediğimiz politikalar dolayısıyla bize artık şüpheli gözüyle bakmaya başlamıştır. Ülkemizde bankalar, limanlar, havalimanları, madenler, sular, fabrikalar, AVM’ler yabancıların eline geçti. Mevcut iktidar daha çok yabancı sermayeyi Türkiye çekeceğim diyerek sürekli onların lehine yasal düzenlemeler yapıyor.

Tam da bu noktada bir hususa özellikle dikkat çekmek istiyorum; Bizim onurumuz, namusumuz, şerefimizdir dediğimiz ve yıllardır el birliğiyle mücadele ettiğimiz Cerattepe maden projesinin durması için geçtiğimiz günlerde hukuki bir zafer kazandık. Ben buradan bu mücadelede emeği geçen, Başta Yeşil Artvin Derneği’nin Kurucu Başkanı Erdoğan Gazihan’a, Necati Altun’a, ve şuan gecesini gündüzüne katarak bu bayrağı omuzlarında taşıyan Nur Neşe Karahan’a, 15 yıllık görev süresi boyunca koşulsuz olarak bu mücadeleye her türlü desteği veren, Bu dava için yargılanan Artvin Belediye Eski Başkanı Dr. Emin Özgün’e, Baro Başkanımız Avukat Ali Uğur Çağal’a, Artvin Barosu eski Başkanı Avukat İzzet Varan’a, Av. Bedrettin Kalın’a, Yeşil Artvin Derneği’mizin kıymetli üyelerine, çok değerli Artvinlilere, ve Türkiye’nin her bir noktasından, dünyanın birçok ülkesinde yaşayıp bu davaya gönül veren 1.5 milyon Artvinli’ye sonsuz saygı sevgi ve şükranlarımı sunuyorum.

Burası Atatürk’ün, atabarı diyarıdır, burası deli horondur, düz horondur. Allah aşkına sizin iktidarınızın gücü bizim yüreğimizin tam ortasında maden çıkarmaya yeter mi? Soruyorum size yeter mi…. Yetmez…

Bunları neden anlatıyorum, iş artık çığırından çıktı. Cerattepe namusumuzdur diyoruz, ama birileri bizim namusumuza göz dikiyor. Buna müsaade etmeyeceğim. Uğur bey mecliste bunun mücadelesini hep verdi. Şimdi bayrağı kendisinden teslim alıp bu mücadeleyi daha ileriye taşıyacağım. bunun için adayım. Alışılmış değil, sıradışı bir milletvekili olmak için adayım. Sizin sesinizi 22 yıldır gazetelerimden ve daha önce kurmuş olduğum Çoruh TV’den duyuruyordum.

Şimdi beni seçerseniz Ankara’ya gidip orada bugüne kadar görülmemiş icraat ve performansla sizin sesiniz olacağım bu yüzden bu göreve talibim. Başarılı olacağız. Benden başka aday olan arkadaşlarımda var. Burada hep birlikte şunu diyeceğiz, CHP Artvin’de iki sıfırı nasıl yapar biz buradan 2 milletvekili nasıl yollarız? Nasıl olsa 1 gidiyor deyip köşeye çekilip oturmayacağız, yapılacağından şüphe bile duymadığımız ön seçimden kaçıncı çıkarsak çıkalım, 30 Mart’ta yaptığımız hataları yapmayacağız. Bunun bedelini Artvin merkez ve ilçelerde nasıl ödediğimizi burada hepimiz çok iyi biliyoruz. İşte ben yapılan bu hataları yok etmek, birlik ve beraberliğimizi yeniden tesis etmek için adayım.

Elele vereceğiz, partimizi iktidar nasıl yaparız onun mücadelesini vereceğiz. Onun bunun adamı olmayacağız. Partinin adamı olacağız. Hiç kimsenin adı ve şanı Cumhuriyet Halk Partisi’nden daha üstün değildir. Bu böyle biline sevgili partililer.

Hepimizin tek bir adamı var o da Mustafa Kemal Atatürk’ür. Onun peşinden onun izinden gideceğiz partimizi bölecek partililerimizi küstürecek, üzecek tutum ve davranışlardan her zaman sakınacağız. Değirmen taşı gibi birbirimizi öğütüp yok etmeyeceğiz. Bir kişiyi daha partimize nasıl katarız onun hesabını yapacağız.

Cerattepe madeni önemli bir husus bu konuda son bir cümle edip başka konuya geçmek istiyorum. Bakınız, geçtiğimiz günlerde bazı basın yayın organlarında hükümetin maden yasasında köklü değişikliklere gidileceği yazıyordu. Bunun sebebi de yabancı sermayeyi ülkeye çekmek olduğunu söylüyorlar. Değerli arkadaşlar önümüzde bizi zor bir süreç bekliyor, biz bunları hukuki mücadele ile buradan kovduk ama bunlar yasaları değiştirip tekrar gelecekler bunu görebiliyoruz. O zaman tek bir çare var o da Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar olması ve Ankara’da sizi iyi bir vekilin temsil etmesidir. İyi bir milletvekili olarak sizi temsil etmek için bir dönemlik desteğinize ihtiyacım var. Tabii ki bu noktada gönlümden geçen Artvin’den 2 CHP’li vekilin ilimizi temsil etmesidir.Birlik ve beraberlik içinde bunu başarırsak Ankara’daki gücümüzü düşünün.

Ülkemizde asgari ücret açlık sınırının altında, işsizlik almış başını gitmiş, kredi kartı ve banka kredi borçları patlamış. Evinde işsizi olmayan ve bankalara borcu olmayan kimse var mı ? Yok. Yemek pahalı, içmek pahalı, ulaşım pahalı, konaklama pahalı, sebze pahalı, et pahalı, yakıt pahalı, ama kömür makarna bulgur bedava sizce neden?

Çünkü biz yoksullaştıkça onlar büyüyor, onlar bizim hakkımızı hukukumuzu gasp ettikçe büyüyorlar. Onların banka borcu var mı? Onların kira derdi var mı? Onların işsizlik derdi var mı? Bütün bu dertler bizim derdimiz ve kandırdıkları AKP seçmeninin derdi. Ak Partiye gönül vermiş, bir çuval una, bir paket makarnaya bir çuval kömüre muhtaç edilip sonra oy vermeye mahkûm edilen o kardeşlerimize de sesleniyorum.

Bu iş nereye kadar böyle gidecek? O vatandaşlarımızı da CHP çatısı altında buluşmaya davet ediyoruz. Onları da CHP iktidarında onurlu yaşamaya davet ediyoruz. CHP’nin sıfır işsizlik projesi var CHP iktidarında işsiz kimse kalmayacak. Öyle İş-kur’dan 9 aylık iş verip 800 lira maaş vermeyeceğiz. Asgari ücretten vergi alınmayacak, artık evlere makarna kömür bulgur gitmeyecek. Aile kartı uygulaması gelecek hanımlarımıza bu kartı vereceğiz. Evin hanımı Bin 500 liraya ne istiyorsa onu alacak. Canı hangi yemeği yapmak istiyorsa onu yapacak. Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan hiçbir birey sadakaya muhtaç olmayacak. Kimseye boyun bükmeyecek onuruyla yaşayacak. Vatandaşımıza iş vereceğiz, gerçekten muhtaç ve çalışamaz durumda olan vatandaşlarımıza da gerekli sosyal yardımları devlet olarak yapacağız.

CHP iktidarında kredi kartı ve banka borçları 5 yıllık süre içerisinde kapatılacak. Vatandaşımız borçtan harçtan kurtulacak. Bununla birlikte ülkemizi teröristlerden temizleyeceğiz. Terör odaklarını yok edeceğiz. Ülkemize barış ve huzuru getireceğiz. Ülkemizi itibarlı bir ülke haline getireceğiz.

Gelelim Artvin özeline. Artvin’de ki en önemli düşüncemiz birilerin kaybetmesi değil, CHP’nin kazanması olacak. Bu anlayış eskiden vardı bir ara bir şeyler oldu nazara geldik, ama biz güçlü bir partiyiz. Bu küçük sorunları hep beraber aşarız. Birlik ve beraberlikten vazgeçersek, aradan başkaları güçlü şekilde çıkar. Biz partimize ve adaylarımıza her koşulda ve her sonuçta sahip çıkacağız.

Demokrasiyi sindireceğiz. Ön seçimler olur, bu parti içi bir yarıştır, birisi birinci olur birisi ikinci olur, bir diğeri üçüncü olur. Buradan çıkan sonuca hepimiz saygı gösterip partili gibi davranıp adaylarımızın arkasından sonun kadar gideceğiz. Eski hataları yapmak gibi şansımız kesinlikle yoktur.

Bir diğer konu Artvinli olup ailesi veya kendisi CHPli olan, CHP’de aktif olarak ya da dolaylı olarak görev yapan, etkinliklerine katılan üniversite öğrencilerine burs vereceğiz. En büyük projem budur. Bu benim için önemli bir konudur, hatta huzurunuzda sözünü veriyorum milletvekili seçilince kendi maaşımın, danışman maaşının, şoför ve sekreter maaşının gönüllü olarak bir bölümünü üniversite okuyan gençlerimize burs olarak vereceğiz. Bu da namus ve şeref sözümdür.

Ben üniversite harcını yatıramadığım için okuldan kaydı silinen bir insanım. Daha sonra ticarete atıldım ve bugün 22 çalışanım var. Bu insanlar CHP’nin 6 oku sayısına ulaşan gazetelerimden evlerine ekmek götürüyorlar. Belki okusaydım bir devlet memuru maaşı alır, kendime faydam ancak olurdu. Demek ki nasip kısmet böyleymiş.

Bir diğer konu koşulsuz sevgi, saygı, birlik ve beraberlik olacak. Cumhuriyet Halk Partiliyim diyen kişi partimizi koşulsuz sevecek. Birlik ve beraberlik içerisinde samimiyete önem vereceğiz. Samimi olacağız, kimse kimsenin arkasından atıp tutup konuşmayacak, konuşanları uyaracağız. Kimsenin yüzüne söyleyemediğimizi arkasından söylemeyeceğiz. Dedikodu yapmayacağız. Parti disiplinine aykırı davranmayacağız. Cumhuriyet Halk Partili bir bireye yakışır şekilde davranacağız.

CHP’yi Artvin’de birinci parti yapacağız. Artvin’de CHP 2 Ankara’ya milletvekili yollayacak. Buradan 2 sıfır yapmak için çaba göstereceğiz. Ön seçim sonrası 2. 3. 4’ncü olan aday nasıl olsa 1 milletvekili gider anlayışıyla asla hareket etmeyecek. Artvin 2 vekil yolluyorsa 2 vekili göndermek için çalışacağız. Birlik ve beraberliği bu noktada sağlayacağız. Geçmişte bunun örneklerini yaşadık. Bazı ikinci olan adayların çalışmadığına şahit olduk. Birinci olmuş gibi çalışanlara da şahit olduk. Bir gazeteci olarak CHP’nin Artvin’deki son 25 yılını iyi bilen bir insanım.

Bu söyleyeceğimi geçmişte yanlış anlayanlar oldu. Burada tekrar etmek istiyorum. Ben milletvekili seçildiğimde, parti içi demokrasinin en iyi şekilde işlemesi için çaba göstereceğim. Bu düşünceme karşın ‘Partiyi mi şekillendireceksin’ diyenler oldu. Hayır, parti şekillendirme değil, anti demokratik eylemlerin karşısında duracağım herkes seçimle gelip seçimle gidecek. Kimse kimsenin adamı olmayacak. Herkes Cumhuriyet Halk Partisi’nin adamı ve neferi olacak. Bu konuda çok netim tavrım budur.

Son söyleyeceğim konu biz bir önceki dönem yerelde iktidardık. Sayın vekilimizde burada 30 Mart ve daha öncesi Artvin’e nereden girersek girelim bizi CHPli bir belediye karşılıyor, neresinden çıkarsak çıkalım bizi CHPli bir belediye uğurluyordu. 30 Mart’tan sonra nasıl oldu peki. Artvin’e neresinden girerseniz bir akpli belediye, neresinde mola verirseniz bir AKP li belediye ve neresinden çıkmak isterseniz bir AKPli belediye, sağa bakıyoruz AKP sola bakıyoruz AKP, elimizde bir tek Ardanuç ve Kemalpaşa kalmış buralarda da tehlike var. Ardanuç oylar ciddi düşmüş, Kemalpaşa rakip parti oylarını katlamış.

Şimdi burada suçlu aramıyorum suçlu herkestir. Suçlu milletvekilidir, belediye başkan adaylarıdır, il ilçe yönetimleri ve üyelerdir. Yani suçlu herkestir. Biz birimize karşı “çamur at izi kalsın”mantığıyla hareket etmeyeceğiz.

Şimdi önümüze bir sandık konacak. Önce, ön seçim yapacağız. 30 Mart seçimleri sonrası mevcut tabloya üzüldüysek bu belediyeleri geri alacağız. AKP’ye 2019 yılında burada diz çökerteceğiz, var mısınız? Hepimizin yüzü yeniden gülecek. Bu kadar olumsuzluklara rağmen CHP geçmişte olduğu gibi gelecek için de umudun partisidir, CHP, sevgi ve barışın partisidir. CHP, bu ülkedeki kimsesizlerin partisidir. CHP, Mustafa Kemal Atatürk’ün iki büyük eserim dediği eserlerden bir tanesidir.

Son bir cümleyle sözlerimi noktalamak istiyorum. Hani çok güzel bir söz var. ‘Bir Çivi Bir Nalı, Nal Bir Atı, At Bir Komutanı, Bir Komutan Orduyu, Bir Ordu Koca Bir Ülkeyi Kurtarır.

İşte buradan hareketle, Bir anne tüm dünyayı değiştirebilir. Geçtiğimiz 14 Ocak atamızın biricik annesi Zübeyde hanımın ölüm yıldönümüydü. Kendisini rahmet ve şükranla anıyorum. Zübeyde Hanım tüm dünyayı değiştiren bir annedir. Atamız onun yetiştirdiği bir evlattır. Ancak şunu da üzülerek belirtmek isterim ki; O’nun adının bulunduğu sokağın adını Cumhurbaşkanlığı caddesi olarak değiştirdiler.

Burada da Artvin Merkez’de bulunan Üst geçidin üzerindeki Cumhuriyet Kenti Artvin’e Hoş Geldiniz” yazısını kaldırdılar. Tepki üzerine pankarta yazıp astılar. Bu cumhuriyet kolay kurulmadı, kolay silinmez. Bunu herkesin çok iyi bilmesi lazım.

Biz Cumhuriyeti kadınlarla birlikte kurduk. Burada çok değerli hanımefendiler görüyorum, güzel insanlar görüyorum, umudun, çağdaşlığın, demokrasinin aydınlık yüzlerini görüyorum, ülkemizi bu gidişattan kurtaracak olan kadınlarımızdır. Kadını ikinci sınıf insan yapıp, ötekileştiren dışlayan, arka plana atan ama aynı zamanda Cennet anaların ayakları altındadır diyerek kendiyle çelişen bu zihniyete son verecek olan yine kadınlarımızdır. Bu vesileyle bu süreçte kadınlarımıza her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır.

Burada genç arkadaşlarım var. Partimizin gençlik kolları burada; Mustafa Kemal Atatürk “Bir gün ulusu sizin gibi beni anlamış gençliğe bırakacağımdan çok memnun ve mesudum” diyor. Sevgili genç arkadaşlarım, sizler bizim umudumuz ve geleceğimizsiniz. Sizlere de sevgiler sunuyorum.

Nazik davetimizi geri çevirmeyerek buraya gelen bütün konuklarımıza şükranlarımı arz ediyorum. Onur verdiniz, şeref verdiniz. Hepinize çok teşekkür ediyorum.”


Paylas

About The Author

Comments are closed.