Bayram arifesinde Arhavi’liler “HES lere hayır” diye bağırdılar. Yaklaşık 300 kişi Cumhuriyet Meydanında bir araya gelerek düzenlediği eylemde, önce şarkılar söylendi ve HES karşıtı sloganlar atıldı. Daha sonra eylemi gerçekleştiren tüm sivil toplum örgütleri adına Erdoğan Güler bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması aynen şöyle;
“Ülkemiz ve bölgemiz çok büyük bir ekolojik yıkım ile karşı karşıyadır.Bugün burada bu yıkıma karşı sesimizi yükseltmek, derelerimizin sesi ve çığlığı olmak için toplandık.Yurdumuzun dört bir yanı vahşi bir şekilde derelerı kurutmak isteyen bir saldırı altındadır. Enerji adına ülkemizin tüm derelerinin kaynağından denize döküldüğü yere kadar olan bölümlerinde, yani derelerin tümünde Hidro Elektrik Santrallar inşa edilerek, derelerin tümü ile borular içine alınması ve %10 gibi komik bir can suyu bırakcak bir saldırı altındayız.
Bir ülke düşünün.Hiçbir ayrım ve istisna olmadan, tüm derelerinin tüm düşüsünde HES inşa edilmiş ve tüm dereler boyunca suları kurutulmuş olsun.Eğer bu yıkıma dur diyemez isek, tüm derelerimiz ama tüm derelerimiz KURUTULACAKTIR:
Önce, Karadeniz Sahil Yolu ile denizin doldurulması ve kıyıların yok edilmesi sonucunda kültürümüzün en önemli parçalarından biri yok edilerek, adeta kültürel kimliğimizin bir ayağı kopartıldı. Denizden koparıldık.Şimdi de kimliğimiz oluşturan, bizi biz yapan, çocukluğundan beri şırıltısını dinleyerek yetiştiğimiz, kültürümüzün en önemli parçalarından biri olan derelerimiz de kurutularak, adeta kimliğimizin bir yapı taşı daha yok edilerek, kültürül köklerimiz budanmak istenmektekdir.Arhavi Deresinin Sidere, Balıklı, durguna, Zurguna, Kamilet ve Lome olmak üzere tüm kollarında, 1500 metrelerden en son cezaevi yanına kadar, yani nerede ise derenin derenin denize döküldüğü yere kadar, tüm derelerimiz kurutulmak istenmektedir.
Buna izin vermeyeceğimizi, Arhavi’de HES lerin yapılmaması için her alanda her türlü mücadeleyi vereceğimizi burdan tüm kamuoyuna bir kere daha duyurmak istiyoruz.
Önce ülkemizin ender el değmemiş vadilerinde biri olan Kamilet Vadisine saldırıldı.Dünyanın başka yerlerinde olsa çoktan koruma altına alınması gereken çok özel değerlere sahip Kamilet Vadisinde iki adet HES yapılmak istenmektedir.Önce Orta HES e ulaşım amaçlı olarak sözde Yayla Yolu adı altında başlatılan yol inşaatı açılan dava ile durdurulmuştur.Şimdi de Taşlıkaya HES için yapılmak istenen ve sözde sondaj yolu adı altında başlatılan yol inşaatı amacın sondaj olmadığı belgelenerek durdurulmuştur. Kamilet vadisini koruyacak, koruma altına alınmasını sağlayacak ve bu vadide heslere izin vermeyeceğiz.
Şehir merkezine 2 km mesafede, şehrin imar alanı içerinde Kavak HES adı altında bir hes yapmak için ne yazıkki Arhavi Belediye meclisi hazırlanan imar planlarını onayladı.Kavak Hes Kemerköprü ve Konaklı köyünden, Sidere ve Çifteköprü deresinin sularını alacak ve cezavi yakınında tekrar dereye sularını geri verecek şekilde planlanmış.Bu proje Cumhuriyet Mahallesini 3 metre çaplı bir cebri boru ile ikiye bölecek, şehrin gelişme alanını sınırlayacak, imar alanı içerisinde benzeri olmayan bir projedir. Sidere ve Çifteköprü derelerine bırakılacak %11 su ile bu dereler nerde ise tamamen kuruyacak ve canlı hayat yok olacaktır.Bu projenin de engellenmesi için tüm gücümüz ile her alanda çaba harcayacağımız duryurmak istiyoruz.
Su hayatın vazgeçilmez temel taşı olup, suyun bu şekilde doğadan koparılması, suya adeta el konulması hem biz insanlar için hem de bir parçası olduğumuz doğanın diğer canlıları için kabul edilemez.Benzer şekilde derelerini kurutan ülkelerin bir kısmında bunun yol açtığı olumsuz sonuçlar görülmüş ve inşa edilen HES ler teker teker yıkılarak, dereleri eski haline getirecek rehabilitasyon projeleri uygulanırken, bizlerin hiçbir genel planlama olmadan, her isteyenin her istediği dereyi kurtacağı şekilde, plansız programsız ve tamamen “bırakınız yapsınlar “ düstürü ile vahsi şekilde dereleri kurutmamız kabul edilemez.
Su boşa akmamaktadır.Eğer su boşa akıyor ise güneş de boşa doğuyor demektir.”Su akar Türk bakar” olmayacak diye bir anlamsız ve bir o kadar da saçma bir şloganı bazıları diline pelesenk etmiş bulunuyor.Aynen güneşin her gün doğduğu gibi su da yatağında akmalı, binlerce yılda oluşan doğal denge bozulmamalıdır.
Enerji ihtiyacını karşılayacak başka çözümler mevcutttur.En önenli enerji kaynağı enerji verimliliği ve tasarufudur.Bu alanda yapacak onca iş ve atılacak adım varken, güneş ve rüzgar gibi daha uygun alternatifler varken, suyu insanlardan ve doğadan koparacak şekilde tüm derleri enerji adına kurutmak anlamsız ve gereksiz bir iştir. Bu anlamsız saldırı ancak sıkışan ve kaynak bunalımına giren sistemin günü kurtarma Bu vahşi saldırıya karşı hep birlikie, tüm Arhavililer olarak direneceğimiz, bu konuda kararlı, azimli ve inançlı olduğumuzu tüm kamuoyuna bir kere daha duyurmak istiyoruz.
Arhavi’de Hes lere geçit vermeyeceğiz.Suyumuza dokundurtmayacağız.”
Comments are closed.