Bu yazımda farklı zaman aralıklarında aynı yerden çekilmiş iki Arhavi fotoğrafı yayınlıyorum. Yukarıdaki fotoğrafta 1970’lı yılların ortalarında Arhavi kanalın doğusunda etrafı yeşilliklerle kaplı henüz çevre kirliliği ile tanışmamış bir ilçe görünümünde. Kanal ile dere arasında sadece şimdi düğün salonu yapılan Fiskobirlik’in binası ve yanında Askerlik Şubesi var. SSK hastanesi daha yapılmamış ve o alan futbol sahası olarak kullanılıyor.
Aşağıdaki fotoğrafı Sedat Poyraz 2012 yazında panoramik olarak çekmiş. Dereye kadar tüm alan binalarla dolmuş. Hiçbir zaman şehrin genişlemesine karşı değilim fakat sadece Arhavi’ye ve Arhavililere yakışmayan, aşağıdaki fotoğrafta çok güzel anlatıldığı gibi böyle gelişmesine karşıyım. Mutlaka bir şehir planı vardır ama sürekli değiştirilerek, dere kenarına kadar bina yaparak, cadde ve sokakları daraltılarak, meydanları yok ederek varılan nokta belli.
Bu inşaat çılgınlığı şehrin her yerinde sürüyor. Bizler sadece evin içinde yaşamıyoruz. Sokaklara ve caddelere, yeşil alanlara, meydanlara, nefes alacak, dolaşacak, bisikletle gezecek, çağdaş bir şehirdeki insanın bu temel ihtiyaçlarını karşılayacak imkânlara sahip bir yerleşime de ihtiyaç duyuyoruz. Karadeniz sahilinde böyle geniş düz alana sahip ender ilçelerden biri olan Arhavi, betondan yapılmış modern gecekondulara dolu, yaşam alanları dar bir yerleşime dönüyor. Arhavi sadece sahilden oluşmuyor.
Doğa bir şekilde bunun hesabını dengesini bozanlardan sorar. Sonuçlarından sadece bu yapılaşmaya göz yumanlar değil hepimiz etkileniriz. Dereye bu kadar yakın evlerde oturanlar şiddetli yağmurun yağdığı gecelerde rahat uyuyabiliyorlar mı merak ediyorum. Atalarımızın hangisi dere kenarına veya dereye bu kadar yakın ev yapmış bir düşünün. Bakın Cumhuriyet mahallesine veya Kapise’ye bir tane eski ev var mı derenin yakınında.
İki fotoğrafa bakarak güzel Arhavi yorumlarını sizlere bırakıyorum….
M.Kemal Özyurt – Zonguldak – 2012
Comments are closed.