Kadınlar, analar bu kadar mı çilekeş benim memleketimde.
Gıcırdarken sırtında çay sepeti anamın bu kadar mı kara yazılmış Anadolu kadınının kaderi.
Güneydoğu Anadolu da kuluçka makinesi, Karadeniz de kamyon, Ege de traktör, bizim kadınlarımız.
Kurtuluş Savaşından bu güne yüzü gülmemiştir anaların. Erkeğinin egemen olduğu bu coğrafyada hep ikinci planda kalmıştır kadın. Bazen kadehlere meze, bazen vazgeçilmez bir sevda ..ve adına şarkılar yazılan hep bizim kadınlarımızdır.Ya toprağınsın, ya benim diyerek uğruna mapus yattığımız kadınlarımız.
Atatütürk yüceltmiştir kadınları.. Seçme, seçilme, kadın olma özgürlüğü vermiştir.Toplumsal yaşamın içine sokmuş dört duvardan kurtarmıştır. Kadının yeri evidir ne işi var işte diyenlere yapıştırmıştır medeniyet tokadını.
Oysaki bu gün kapanarak egemen gücün kaymağından bir parmak bal çalmak için islam fantezisini süsleyen kimliğe sığdırılmaya çalışılıyor kadın. Gerçekten inancı için kapanana lafımız elbette ki olmaz.. Olamaz.. Saçla, başla, peçe ile uğraşıyor iken biz .. Uzaya gidiyor gavurun avratları.
Biz namus cinayetleri ile süslerken gazete manşetlerini . Bir çok kadınla ilişkiye girmeyi erkeklik olarak benimserken, pavyona kapatırken kadını alıp satarken erkekleşiyoruz.
Sanki hergün erkeklik günü..
Analar bacılar hala ağlıyor.. Kiminin yiyecek ekmeği yok, kiminin başını sokacak damı. Kimi gurbette ev kadını,akşam evin reisini bekliyor, kimi köyde hasta kocasına bakıyor. Kimi mezarı başında evladına ağlıyor.. Kimi yorgun mecali yok yaşamaya Allah alsın canımı diyor…Ne gariptir ki bu memlekette olan kadına oluyor, analar hep ağlıyor..
Yani sevgili dostlar dünyanın gerçeği bu..Ağlarsa anan ağlıyor gerisi playback yapıyor.
Akın Gülhan 2016
Comments are closed.